" Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) koronavirüs salgının ortaya çıkmasından bu yana ilk kez işsizlik maaşına başvuranların sayısı 33 milyonu geçti. Sadece geçen hafta 3.2 milyon kişi işsizlik yardımı talebinde bulundu. Ülkede işsizlik oranı ise nisanda 10,3 puan artarak yüzde 14,7'ye yükseldi ve 1929 yılında yaşanan Büyük Buhran döneminden bu yana en yüksek seviyeye çıktı. "

 

Yukarıdaki haber Abd'de , corona virüsün ilk çıktığı geçen yılın mayıs ayına ait.Güncel göstergeler şimdi daha vahim.

 

Dünyada covit 19 sebebiyle işini kaybedenlerin sayisi 250 milyonu aştı. Ülkemizde de  durum bu paralelde.

 

Bugüne kadar 3,5 milyon işçi kısa çalışma ödeneği ve 1,8 milyon işçi de ücretsiz izin ödeneği (nakdi ücret desteği) aldı.Kısa çalışma ödeneği alamayan, kayıt dışı veya kendi hesabına çalışıp işsiz kalanların önemli bir bölümü ise Covid-19 nedeniyle iş arama eğiliminde olmadığından iş gücü piyasası dışına çıktılar ve onlar işsiz sayılmadı.

 

İŞBAŞINDA OLMAYANLARIN SAYISI 4 MİLYON ARTTI

 

“TÜİK verilerinin detaylarına bakıldığında Türkiye tarihinin en büyük istihdam daralması ve iş kaybının yaşandığı görülmektedir”, denilen raporda,

“TÜİK verilerine göre işgücü son bir yılda 2 milyon 742 bin azalarak 32 milyon 426 binden 29 milyon 684 bine geriledi.

Bu rakamların dışında Disk Araştırma grubu 8 milyon insanımızın iş kaybettiğini iddia etti.

 

Sonuç olarak istihdam piyasalarında durum vahim boyutlarda.Istihdamın önemli yükünü taşıyan hizmet sektörünün büyük kısmı kapalı. Cafe,restoran,kahvehane,düğün salonu,eğlence sektörü,kebapçı,dönerci,

kantinci, servisçi işletmeleri ve 

çalışanları zor durumda ,gelirleri ya kısıtlı yada hiç yok.

 

Bütün bu olumsuzlukların yanında ortaya çıkan acı gerçeklerden biri de bazı mesleklerin artık sonunun geldiği gerçeği.

 

Avrupa ülkeleri artık eğitim sistemlerini yeniden gözden geçiriyorlar. Eğitimin içerikleri,süreleri,uygulama biçimleri, okulların fiziki durumları yeniden masaya yatırılıyor.Değişen ihtiyaçlara uygun;  yeni,faydalı,işe yarayacak yeni bir sistem arayışındalar.

 

Bizde durum nedir?  

 

Şimdilik belirsiz.İşe yarama ömrünü doldurmuş,mezun fazlası olan,atama bekleme dışında bir karşılığı olmayan  bir çok "az aranan "  eğitim kurumunun mezunlarının  durumu ne olacak?

 

Eczacılık, hukuk,eğitim fakülteleri,mühendislik... ihtiyaçtan çok fazla mezun yoğunluğuna sahip.Ya ziraat mühendisleri?  Sürecin öne çıkan yıldız fırsatı tarımken .. bitki,hayvan,

tohum,toprak analizi konusunda yeterliliği çok düşük ,  mezun sayısı aşırı 

fazla bir ziraat mühendisi yoğunluğumuz  var.

 

Önümüzdeki süreçte bizim de değişen ihtiyaçlara uygun,pratikte karşılığı olan,uygulaması bol,  yepyeni bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. 

 

Isimize yaramayan düz lise veya üniversite mezununu neden yetiştirelim?  Neden ülkemizin kaynaklarını boşa harcayalım?

 

Corona süreci çok uzun yıllar sürebilir.Farklı virüslerin de olabileceği ihtimalini akıldan çıkarmamak gerek.Test sistemi,ilaç,aşı derken dünya ekonomisini avucunun içine alan bir avuç vicdansız, ilkesiz  kapitalist bu işin tadını bir kez aldı.

 

Bize hem korunma,hem insan kaynaklarımızı yeni sürece uygun yetiştirme,hem de yeni üretim ve araştırma çalışmalarına tüm ciddiyetinizle sarılmak düşer.

 

Bu arada hiç vakit kaybetmeden Hıfzıssıhha enstitümüz de modernize edilerek tekrar açılmalı.