VERİMLİ ÇALIŞMA
Ortalama insan ömrünü 70 yı
l kabul ederek yapılan bir araştırmada Türkiye'de ve batıdaki insanların yaşamlarının dökümü aşağıdaki gibidir.TÜRKİYE BATI ÜLKELERİ
UYKU 25 YIL 23 YIL
ÇALIŞMA 7 YIL 19 YIL
EĞLENCE (BOŞ VAKİT DAHİL) 15 YIL 9 YIL
İBADET 3 YIL l YIL
BESLENME 4 YIL 6 YIL
ULAŞIM 8 YIL 6 YIL
HASTALIK . 6 YIL 4 YIL
TUVALET 2 YIL 2 YIL
TOPLAM 70 YIL 70 YIL
Yukandaki sonuçlardan açıkça anlaşılacağı gibi ömrümüzü verimsiz gecirmekteyiz.Konuşmaya başlayınca mangalda kül bırakmadan herkesi,bütün kurumları acımasızca eleştiriyoruz ama sıra kendimize gelince...
Durum ortada,yukarı
daki bu verilerle bu ülkenin bu krizleri aşması çok zor görünüyor. Ağzını her açan fedakarlığı başkalarından bekliyor.Meclis,partiler,bürokrasi günah keçisi.Ya biz,biz çok mu masumuz?"BU ÜLKEYE 30 YILIMI VERDİM" diyen emekli memur bu 30 yılın ne kadarını verimli geçirdi ?ne kadar katma değer üretti ? bu ülkenin kalkınmasına ne kadar katkı sağladı?bırakın ülkeyi kendisini ne kadar geliştirdi?ailesini ne kadar geliştirdi?Biliyorum bu sorular acımasız gibi geliyor bir çok kişiye,ancak artık kendimizle yüzleşmenin zamanı gelmedi mi?Ömrümüzün yansını değil üçte birini çalışarak geçirebildik mi?Böyle olsaydı sonuçlar bu kadar üzücü olabilirmiydi? Biz değilmiyiz askerden dönünce "ben çok rahattım,hiç ezilmedim,hatta falanca aydan sonra nöbet bile tutmadım"diye tembelliğimizle övünen.Tatlı hayat,lüküs hayat dizileri çekip,televole benzen programlan rayting patlamasına çarptıran biz değilmiyiz?Seviyeli belgeselleri,açık oturumlan kaç kişi izliyor? Çocuklanmıza bilimi, kitabı,ç alışkanlığı, verimliliği sevdirmek yerine dersanelerde yarış atma çevirip çatlatan başka bir millet mi?İlkokulla başlayıp,ortaokulla süren,lise ile doruğa ulaşan dershane dopingi üniversitede boşalıyor,zaten eğitim dilide (genellikle)Türkçe olmadığı için araştırmayan,üretemeyen,yeterince öğrenemeyen yarı aydınlar mezun oluyor.Planlamamız zaten yetersiz olduğu için bu üniversite mezunlarının çoğu da sokakları arşınlıyor.
Topyekün yeni bir anlayış
la değişmeliyiz.Girmek için kapısında yıllardır beklediğimiz Avrupa birliği hayaldir değişmezsek.
Şimdi size binlerce kilometre uzaktan,ÇİN'den gönderilmiş bir mektubu aktanyorum,noktasma virgülüne dokunmadan.
"Ben 4 senedir Çin'de yerle
şmiş bir kişiyim.Burada insanların nasıl çalıştığını bir görseniz!
işçiler sabah 7.30,
Ak
şam 10.30 arası çalışır.Günde 2 kez 1,5 saat paydos verilir.Ayda ise sadece 1 gün tatil.
Yönetici ve patronlar ise işçiler paydos ettikten sonra bile işi bırakıp lokantaya, kulübe, yemeğe.eğlenmeye gitmezler.Çalışmaya devam ederler.Sonra fabrikada odada uyurlar.
Çok acı
masız, jnsan haklarına aykırı bir durum gibi görünüyor değil mi?Ama bu konuyu konuştuğum herkes, "Tabii ki çalışacağız. Zengin olana kadar" diyor.Ne kadar doğ
ru bir mantık...Basit bir akı
l yürütme....Herkes daha çok üretmeye kendini adamış
durumda.Ranttan geçim sağlamak mümkün değil.Burada 2 milyon dolarınız olsa bile faiziyle. geçinemezsiniz Geçinebilmeniz için mutlaka bir işiniz ve ilave geliriniz olması gerekir.
Nitekim sonuç ortada:Bugün Amerika'da tüm süpermarketlerde satı
lan malların neredeyse tamamı Çin malı.İhracat ve ülkeye yabancı sermaye akışı muhteşem.İç piyasa henüz zayıf olmasına rağmen ,10 yıl öncesine kıyasla inanılmaz farklı.10 yılı bırakın,benim son 4 yılda gördüğüm değişme ve gelişme inanılmaz.
Burada anlatı
yorlar.
Bugün geli
şmiş ülkeler arasında olan Tayvan da bile henüz 15 yıl öncesine kadar bu şekilde çalışılırmış.Zenginleştikçe işgücüne yönelik yatırımları başka ülkelere kaydırıp diğer konularda üretime yönelmişler.
Zenginle
ştikçe...
Çalış
ma saatlerini düşürmüşler.
Bugün Tayvan'ı
n aylık ihracatı, Türkiye'nin yıllık ihracatına bedel.Hâlâ bile Tayvan'da cumartesi günleri öğlene kadar çalışılıyor. Çin şimdi Tayvan'ı örnek alıyor.
Bizde senede 3 kez 9 ar günlük tatilleri burada izah edebilmem mümkün değ
il.Bizdeki tatilleri anlatıyorum.
Terbiyeli insanlar...
Türkiye çok zengin bir ülke olmalı
" falan diyerek, benimle gizlice alay ediyorlar.
Çinlilere bakı
yorum..
Birde bize bakı
yorum...
Bizleri tarif edecek en doğ
ru laf herhalde "Hem kel hem fodul" olmalı.Hem fakir ,hem tembeliz.hem de her şeyin en iyisini istiyoruz.Bizim haftalık çalışma saatimizi acilen 50-55 saate çıkarıp.cumartesi günleri de en azından öğlene kadar çalışmamız gerekirken.zenginliğin doruğuna ulaşmış Avrupa ülkelerinden bile az çalışıyoruz.
Yanlış
anlamayın...
Farklı bir anlam vermeyin.
Bunu söylerken.Türkiye'de i
şveren olmadığımı da belirteyim.Ben buraya 4 yıl önce geldiğimde .Tayvanlı olan eşimin ufak bir ihracat şirketi vardı.Beraber yukarıda anlattığım gibi çalışarak.Çin'de önce ufak bir üretim yeri kurduk.Tüm dünya ülkelerine satışı hedefledi k. Bu gün 3 fabrikamızda ,1000 kişinin üzerinde personel çalıştırıyoruz.Aylık satışlarımız 1,5 milyon USD ye çok yaklaştı.Bütün bunları çok ufak bir sermaye ve kısa vadeli ihracat kredileri ile gerçekleştirdik.Bazen,burada da bankacılık bizdeki gibi olsaydı acaba ne yapardık diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Allah sonumuzu iyi etsin !
ismim sizde saklı
kalsın...