Önce normdan başlayalım.Norm nedir ? Toplumbilimciler normları, yazılı olmayan ve toplumun davranışlarına hükmeden anlayış olarak tanımlarken, ruhbilimciler ise daha genel bir tanımı benimserler. Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durumlardır.

Norm;zamana,coğrafyaya,gelişmişmiş düzeyine ,inançlara,geleneklere göre değişiklik gösterir.

Ülkemiz ve dünya yüz yılda bir görebileceği bir pandemi felaketiyle yüz yüze. Bir kaç aylık salgın, dünya insanının yaşam şeklini,ihtiyaç önceliklerini alt üst etti.Sadece sıradan insanları mı etkiledi ? 

Siyaset ve bürokrasi abandone oldu.

 

Spor dünyası adeta yok oldu.Hergün karşısında saatler geçirdiğimiz TV lerin gerçekten aptal kutusu olduğu ortaya çıktı.Magazin programları,diziler tuzla buz oldu.Turizm balon gibi söndü. Bu liste uzatılabilir.

 

Yani kısaca normlar altüst oldu.

Corona sayesinde yeni normlar hayatımıza girmeye başladı.

 

Bu evrensel salgının öne çıkardığı önemli değişimler/değerlerde gün yüzüne çıkmaya başladı.

Nedir bunlar? 

Aile ilişkileri ,

Toplumsal dayanışma , 

Sağlık çalışanlarının fedakarlıkları ve sağlık kurumlarının yeterlilikleri ,

Tarım ve hayvancılığın yaşamsal öneme sahip olduğu ,

Kendi kendine yetebilen; ilaç,tıbbı malzeme,ekipmanlar ve araçların yerli üretimle üretilebiliyor olması.

 

Ve de ...İnternet. 

 

Bence bu sürecin en büyük yıldızı internet ve bağlı olarak sosyal medya. 

Siyaset ve bürokrasisi dünyasının uygulamaları sosyal medya ile dengeleniyor.Hatta hukuk kurumunun verdigi kararlar bile sosyal medyadaki yankısına göre değişebiliyor.

 

Yazılı ve görsel medyanın gücü önemli oranda sosyal medya mecrasına geçti.Neredeyse tüm sosyal ağlar üzerinden canlı yayınlar, webinar denilen seminerler gırla gidiyor.

Eğitim ve toplantılar için müthiş alternatifler çıktı. 

 

Diğer en önemli sonuçta internet üzerinden alışveriş.Bu yıl dünyada 4 trilyon doların üzerinde bir satış bekleniyor internet yoluyla...

Internet üzerinden satış her geçen yıl büyük bir hızla artıyor.Dünyada yıllık artış oranı ortalama %25 civarında.Bizim ülkemizde %35 lere ulaştı.

Türkiye'de toplam ticaretin %5.5 lık kısmı artık internet üzerinden yapılıyor.Bu yıl ,ülkemizde E-ticaret olarak, 100 milyar TL bekleniyor.

Alibaba ve Aliexpres'in sahibi Jack Ma ;

2030 yılında dünya ticaretinin %85 inin internet üzerinden yapılacağını söylüyor.Hafife alınacak bir görüş değil.

Hem Turkiye'de ,hem de dünyada insanlar interneti ,

Kolay, ucuz,seçeneğin çok olması ve bilgi olanaklarının çokluğundan seçiyorlar.  

İşin en  güzel tarafı, en çok tercih edilen ve satılan ürün sıralamasında yatıyor.

 

1-Hazır giyim ve ayakkabı

2-Kozmetik ve aksesuar

3-Anne ve çocuk ürünleri 

4-Elektronik ürünler 

5-Mobilya

 

Yukarıdaki ürünlerin neredeyse tamamı ülkemizde başarıyla üretilebiliyor.Bu fırsatı Türk girişimcisi atlamamalı. Mutlaka önce sosyal ağlarda,sonra pazaryeri denilen internet üzerinden AVM lerde yerini alıp ,en sonunda da kendi sitelerini kurup ülke ve dünya tüketicisine açılmalı.

Korkmayın internet üzerinden satış, zannettiğimiz kadar zor ve maliyetli değil.Yeter ki öncelikleri iyi araştırın ve önce en az riskle sosyal medya kanalıyla başlayın.Sonra drop shipping denilen başkasının kataloğundan depolamadığınız,satın almadığınız  ürünleri pazarlayabilirsiniz.Iyi araştırın,güvenilir olun,müşteriyi dinleyin...üreticiler ve lojistik firmalarıyla  iyi ilişkiler geliştirin.Göreceksiniz ki sabır ve çaba ile başaracaksınız.

 

Sonuç olarak yaşam tarzlarımız,alışveriş şeklimiz,temizlik ve hijyen anlayışımız, bilgi edinme usüllerimiz ,demokratik beklentilerimiz,yönetimde görmek istediğimiz yetkili cins ve kalitesi yükseliyor. 

Yani normlarımız yeniden şekilleniyor. 

 

Yeni normal; 

yetersiz,kendini,geliştirmeyen,

okumayan,araştırmayan,

" farklı tercihler,düşünceler ve araştırmaları "

elinin tersiyle itenlerin değil ,bunlardan ortak doğrular üretebilecek gelişkin beyinli insanların yaşam öncelikleri olacaktır.