Toplumu inşa eden en önemli olgular; kültür, eğitim, gelenek ve dindir.

 

 

 

Bu olgular hükümetlere göre, liderlere göre, bakanlara göre değişmez, değişmemelidir.

 

 

 

Bu kavramlar milletleri, millet yapan öğelerdir. Bu kavramları siyasal ideolojilere göre kullanmak, suistimal etmek milletin kodlarıyla oynamaktır.

 

 

 

Olağanüstü hızlı değişimlerin yaşandığı dünyada ne yapacağız o halde ?

 

 

 

Elbette değişimleri yakından takip edip, yararlı gelişmeleri, sistemleri ve ihtiyaçları alacağız. Ancak bu bizim dinimizi dejenere edecek, helaller ile haramlar arasi mesaferi sıfırlayacak, kültürel kodlarımızı bozacak seviyelere asla yaklaşmamalı.

 

  

 

O halde hayatımızın en önemli kavramları olan eğitim ve kültürde neden son 18 yılda, yedişer defa bakan,yedişer defa sistem farklılaşması yaşanmıştır ? 

 

 

 

Bugün ülkede yaşanan en ciddi problem ekonomiyken, bu bakanlık ve uygulama sonuçları halkımız tarafından en önemli sorunların başında kabul edilirken,  2 kez değişmiş... Kültür ve eğitimde 7 ayrı deneme  ?

 

 

 

En güçlü olduğumuz aile kavramı, çiftçilik, ev içi üretimler (ekmek,peynir,yağ.zeytin,turşu,tarhana, erişte..) geleneksel konaklamabiçimlerimiz, komşuluk ilişkileri, paylaşma, dayanışma, inançlara saygı, çevre ve hayvan duyarlılığı, insan hakları ve özgür düşünceye saygı gün geçtikçe zayıflıyor.

 

 

 

Kentsel çöküşüm, beton ağırlıklı medeniyet kurulumu, yeşil alan fakirleşmesi maalesef geride bıraktığımızı iddia ettiğimiz ülkelerin fersah fersah gerisine doğru koşmaktadır. 

 

 

 

En önemli yaşam amaçlarımızın başında gelen "'din" kavramı da  bu yozlaşmadan nasibini almıştır.

 

 

 

İslam dininin en önemli öğretmeni Hz Muhammed (a.s)dır.Onun ilk ve en önemli öğrencileri: Ehli Beyt'i,eşleri ve sahabeleridir.

 

 

 

Onların yaşamları yakından incelendiğinde ortaya çıkan en önemli gerçek nedir? 

 

 

 

Peygamberin ve eğittiği kitlenin yaşadığı basit, kolay yaşamın sırrı nedir?

 

 

 

İnandıkları dinin ilkelerini dikkatle dinleyip-öğrenip,samimiyetle uygulamaları.

 

 

 

Evet hepsi bu.

 

 

 

Eğer bu dini temiz bir kalple, önemseyerek öğrenip aynı duyarlılıkla uygularsanız peygamber ile, sahabe ile birlikte haşr olmamanız için hiçbir sebeb yok.

 

 

 

Ülkemizde mevcut;

 

 

 

"106 ilahiyat fakültesi,10 bin akademisyen, 314.000 ilahiyat öğrencisi,1607 imam hatip lisesi, 44.000 imam hatip öğretmeni, 500.000 İHL öğrencisi, binlerce İslami STK, dernek ,vakıf, cami varsa ve görevleri bu dini anlatmak, öğretmek olan 150.000 din görevlisi " neden bir kişinin başardığı  etkiyi oluşturamıyor? 

 

 

 

Tek başına bir peygamberin, hiçbir eğitim aracı olmadan ,iletişim olanakları kısıtlı, cahil bir toplulukta oluşturduğu değişimi yapamıyorsak, burada samimiyet, niyet sorgulaması yapmak gerekir.

 

 

 

Yıllarca mazlumluğu, mağdurluğu dile getirenler, bu motivasyondan muzdarip olanlar bugün muktedir.

 

 

 

Doğruyu uygulamak için neyi bekliyorsunuz?

 

 

 

Son söz Alemlerin rabbi olan Allah'tan:

 

 

 

Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım.

 

Kasas Süresi 5