Şair Ziya Paşa'nın Karataş'taki Çiftliği
Ziya Paşa'nın adana tarihinde önemli yeri vardır. 1878 yılında Adana'ya vali olarak tayin edildiğinde, Osmanlı Padişahı Abdülhamit'in bir süre oünu İstanbul?da uzak tutmak istediği görüşleri dile getirilir. Ziya Paşa, devlet adamlığının yanı sıra şair, yazar ve gazeteci olarak da tanınan önemli bir kişi idi. 1860'lı yıllarda Jön-Türk hareketinin içinde bulunamuş, gazete çıkarmış, Namık Kemal ve Mithat Paşa ile birlikte yönetime muhalif birisi olarak bir müddet Paris?te yaşamış, 1876 yılında da 2.Abdülhamit'in tahta çıkmsı ile birlikte Kanuni Esasi ismi verilen Osmanlı'nın ilk anayasasının hazırlanmasında görev almıştı.
Ziya Paşa Adana'ya geldiğinde ve 1878 yılı içinde önemli olaylar yaşandı. Aynı yılın Eylül ayı içinde Kozanoğlu Ahmet Paşa'nın isyanı gündeme geldi. Ziya Paşa, emrindeki askeri kuvvetler ile isyanı bastırdı. Kozanoğulları ailesi ve isyana katılanlar yakalandı. Divanı Harp mahkemesinde yargılandı. Ahmet Paşa, Libya'ya sürgüne gönderildi.
Ziya Paşa, Adana'da vali olduğu zaman içinde önemli çalışmalar içinde de bulundu. Valilikte görevli memurlar için Fransızca dil kursu açıldı. Valilik binasında matbaa kuruldu. Kitaplar yayınlandı. En önemlisi de Valilik binasına yakın yerde bir konak salonu tiyatro yeri olarak düzenlendi ve İstanbul'dan 'kumpanya' adı verilen gösteri ve oyun yapanlar Adana'ya getirildi.
Ziya Paşa'nın Valiliği sırasında yaşanan bir olay kendisinden sonra günümüze kadar fıkra olarak da anlatılmıştır. Bir gün Adana halkı, kuraklık yüzünden Seyhan nehri kıyısına ve Taşköprü'ye doğru toplu halde gitmeye başlar. İçlerinde dua edecek hoca da vardır. Bir Adanalı, vali Ziya Paşa'nın makamına kadar gelir ve kapıyı çalarak içeri girer. 'Valim, Adana halkı yağmur duası için ırmak kıyısına doğru gittiler. Sizi de aralarında görmek isterler.
Ziya Paşa 'Be hey Adanalılar! Allah sizin Adana'ya o kadar fazla nimet vermiş ki! Seyhan nehri akar siz de bakarsınız. Sadece dua etmek çözüm değil. Allah akıl fikir vermiş. Irmak kıyısına sed (baraj) yapmak gerekir.
Bu konuşmadan sonra Adana halkı adet olduğu üzere ırmak kıyısında yağmur duasına çıkmıştır. Ziya Paşa, bu olaydan sonra Şehir Meclisi'ni toplar. Seyhan nehri kıyısında sed (baraj) yaptırmak için çalışmaları başlatır. Valiliğin bütçesi yeterli değildir. Taşköprü'den geçiş vergisi ve esnaftan alınacak vergi bedellerine zam yapılır. Bu durumdan rahatsız olanlar Ziya Paşa'yı Hükümete şikayet ederler. Ziya Paşa'nın İstanbul'dan gelen müfettişler tarafından ifadesi alınır. Bir kısım Adanalılar Ziya Paşa'nın yaptıklarının yerinde ve doğru olduğu hakkında ifade verir. Ziya Paşa, üzüntüsünden ve hasta da olduğu için aniden vefat eder, Mayıs 1880 tarihinde. Mezarı Ulucami'nin bahçesindedir.
Ziya Paşa'nın Adana'daki günleri hakkında araştırmalar yapan Taha Toros, onun soyundan gelen akrabalarından aldığı bir tapu belgesini kendi özel arşivinde koruma altında bulundurur. Ve İstanbul Şehir Üniversitesi'ne Arşiv belgesi olarak da teslim eder.
Ziya Paşa'nın bahsi geçen Arşiv Tapu belgesinde yazılanlara göre:
'Şair Ziya Paşa'nın Adana'daki arazisi.
470 numaralı tapuya göre: Karataş'ta iskele yerinde arazisi beş yüz dönümdür. Güneyi deniz, kuzeyi dalyan, doğusu sened sahibi, batısı boş arazi'.
Taha Toros Arşivinde bulunan Ziya Paşa'nın tapu belgesine göre deniz kıyısında ve bir tarafı dalyan olan 500 dönüm arazinin sahibi olarak görülmektedir. Adı geçen arazi 927 yılına kadar Ziya Paşa'nın hanımından mirasçılarının elinde görülüyordu. Sonrasında da satılarak el değiştirmiş olabilir.
- İstanbul Şehir Üniversitesi, Taha Toros Arşivi, TT-55235