SİSE ELVEDA
-Sis şehir ismi kuruluşundan itibaren geçen binlerce yıl içinde krallık veya devlet merkezi, Osmanlı döneminde de Sancak ismi oldu.
-1923-26 yılarında da Kozan vilayetinin merkezi idi Sis şehri. 1928 yılında değiştirilerek Kozan yapıldı.
-Sis şehrinin tarihi hafızası sayılan HÜKÜMET BİNASI 1926 yılında kimliği bilinmeyen kişiler tarafından yakıldı. Ve Sis"in tarihi hafızası ile ilgili binlerce belge ve defter yok edildi.
-Sis şehrinde yanmış olayları yakından bilen 92 yaşı içindeki sayın Feyyaz GÜRALP, konuşurken bile Daha fazla konuşmak istemiyorum sözleri ile sitemlerini açıklıyor.
-Sis kitabını yayınlamış bir tarihçi olarak yörenin yaşanmış olaylarına seyirci kalmam mümkün değildi.
- Sis, karanlığı anlatırsa da güneşin doğması gerçeklerin ortaya çıkması insanlığın bir garip hikayesidir.
Çukurova coğrafyasının Toros dağlarına bakan yöresinde süzülerek akan kilken çaı kıyısında ve aynı kale eteğinde buluna tarihi şehir SİS
1928 yılından beni adına Kozan diyorlar. Binlerce yıldan beri insanoğlunun yaşadığı tarihi silinmez tarihi izler ve hatıralar bırakan şehir Sis
O yöre insanlarının geçmişi, tarihi ve de kimliğinin bir parçası olmuş.
2008 yılı içinde yayınlamıştım Sis kitabını. Kapakta da Kozan dağlarından tarih seslenirse sözlerini kullanmıştım. Ve kapak görüntüsü olarak da 1880"li yıllarda Haçin"de açılan Amerikan Kız Kolejinde çalışan bir grup Amerikalı öğretmenin eşek sırtındaki fotoğrafına yer vermiştim. Aradan geçen zaman içinde kitabın tanıtımı ve satışı yavaş oldu. Ve 2009 yılı sonlarında da bitti. Ancak Kozan yöresi insanlarının kitaba olan yoğun ve ısrarlı istekleri karşısında hayretler içinde kaldım. Sis ismi Kozan"ın her yerinde hal insanların severek kullandığı isim ve de kimliğin bir parçası olmuş.
SİS"İN TARİHİNİ KARARTMAK İSTEYENLER
Sis"te yaşanmış olayların yer aldığı çok sayıda bilgi ve benlin bulunduğu Kale eteğinde ve eski Belediye binası yanındaki iki katlı ahşap hükümet binası 1926 yılında birdenbire yanıverdi. Alevler arasında kalan binada Sis şehrinde özelikle 1865 Fırka-i Islahiye olayından sonra yer alan vergi, emniyet, maarif, nüfus ve tapu konularında binlerce defter ve dosya vardı. Belgeler Sis şehrinin de tarih arşivi idi. Şehirde yaşayan Türkler ve Ermeniler arasındaki yakın dostluk ilişkileri veya varsa hükümete intikal eden şikayet dosyaları yine aynı belgelere yansımıştı.
29 Ocak 2019 günü Kozan şehir merkezinde görüştüğüm saygıdeğer Feyyaz GÜRALP"e sordum: - Sis Hükümet konağını niçin yaktılar?. Bir an için durdu. 92 yılına yaklaşan yaşanmış ömrünün ve de tarihe ışık tutan hafızasının seslenişi olarak: 1926 yılında yandı. Aslında yakıldı. O yıl Kozan"daki Ermeni mallarının yeni sahipleri beli olacaktı. 1000 liraya kadar kıymeti olanlar yerinde hazine tarafından satışa çıkarıldı. Bizim aile bile bu satışta kıymetini vererek bahçe aldık. Sonra da 1940"lı yıllarda tapusunu kestirdik. Amma servete meraklı olanlar ve de yağma yapmak isteyenler kimsenin olmasın benim elimde kalsın diye olmadık işler (entrikalar, usulsüzlükler) yaptılar. Hükümet binası o zaman yandı. Ermeni mallarından değeri 1000 lirayı aşanlar Ankara"ya bildirilecekti. Değerini düşük tutmak için de yapmış olabilirler. Bu şekilde mal mülk sahibi olanlar sonra hayrını görmedi. Ağlayanın malı gülene yar olmaz derler ya işte öyle. Fazla konuşmak da istemiyorum. Hükümet binası ile içinde bulunan vesikalar da gitti. Kozan"ın vilayetten ilçeye düşürülmesi de aynı yıl oldu. Bunlar birbiri ile bağlantılı
Feyyaz Bey, aslında Osmanlı"dan cumhuriyete yaşanmış bir tarihi kısa sözlerle anlatmıştı. Kozan"da yaşayan herkes tarih boyunca ve şehir merkezi ile dağların adının SİS olduğu zamanlarda devlet veya krallık merkezi veya Osmanlı döneminde de Sancak olan yerin aradan geçen 84 yıl sonra bile ilçe olarak kalmasının sebebini sorgulaması gerekiyordu. Feyyaz Beyin sık sık Ben daha fazla konuşmak istemiyorum sözleri aslında Sis"te yaşanan tarihi olaylar hakkındaki bilgilerinin insanlara yönelik eleştirileri idi. Feyyaz Beyin açıklamaları benim için de tarihi bilgilerin kaynağı oldu. Kendisi ile uzun uzadıya konuşamadığım daha fazla bilgi alamadığım için de üzüldüm.
ABDURRAHMAN KÜTÜK VE BERKAN KURTARAN"IN ÇALIŞMALARI
Bereket versin ki son zamanlarda sayın tarihçi Abdurrahman KÜTÜK, Kozan Sevdası adıyla dergi çıkarıyor, Sis veya Kozan hakkında ilginç konuları gündeme getiriyor, bir yerde tartışma ortamı da yaratıyor. Tarihe olan ilgiyi artırıyor. Hocamızın çalışmalarının artarak sürmesi en büyük dileğimdir.
Sis kitabını elime aldım. Ve kapağına baktım. Belki kitapta yazılanlar yaşanmış ve yazılmış olanların küçük bir kısmı idi. Şimdi Osmanlı Arşivi açılıyor, binlerce belge araştırmacıların bilgisine sunuluyor. Ama kaç kişi İstanbul"a kadar gidebilir. Osmanlı Arşivine girer, belgeleri okur, çözümler ve yazar sonra da yayınlar. Bunlar zor iştir, meraklıları daha iyi bilir.
Genç kuşak tarih araştırmacılarından sayın Berkan Kurtaran hoca"nın da Sis tarihine olan ilgisini takdirle karşılamak lazım. Berkan koca, elde ettiği belgelerle ve kuvvetli Osmanlıcası ile pek çok karanlıkta kalmış konuları aydınlatan çalışmalarını yazabilir ve yayınlayabilir.
Şimdi SİS KİTABINA ELVEDA sözlerini mırıldanmak benim için çok zor olacak. İyisi mi o coğrafyaya bütün zamanların ışığında bakmak lazım. Ve de tarihin arka planında yaşananları aydınlatmak lazım.