-Atatürk"ün ölümünden yılar sonra cenazesi 1953 yılında Anıtkabir"e kondu.
-Anıtabir"de İslami inancı yansıtan yazı veya mesaj yoktur.
-Anıtkabir ABD"nin Başkenti Washington"daki mason tapınaklarına benzerlik gösterir.
-Anıtkabir için örnek alınan Kayra Kralı Mozole, MÖ 332"de ölmüş, kızkardeşi ve aynı zamanda karısı olan kraliçe Artemision onun adına tapınak mezar (anıtkabir) yaptırmıştır.
-Anıtkabir Türk milletinin inanç değerlerini yansıtmaz.
MOZOLE ANITI VEYA ANITKABİR
Gazi Mustafa kemal Paşa veya genel tanımlanmasıyla ATATÜRK 10 Kasım 1938 tarihinde vefat etti. Her canlı gibi hayatının sona erdiği anı yaşadı. Ve onun cesedi uzun yıllar Ankara"da Etnoğrafya Müzesinde bekletildi. Yani toprağa verilmedi. Vücudu mumyalanmıştı, çürümesini önlemek için.
1953 yılında Atatürk"ün naşının bulunduğu sanduka açıldı. Hükümet üyeleri son kez cesede baktılar. Ve arkasından yapılan trenle Anıtkabir"e yani Mozoleye nakledildi.
Kimdir Mozole!
Antik dönem İyon kraları içinde adı geçen Kayra kralı Mouseleos"un Türkçeye çevrilmiş halidir. M.Ö.351 yılında öldüğünde onun anısını sonsuza dek yaşatmak için ilahlaştırmak istediler. Heykeli hazırlandı ve onun adına kız kardeşi ve aynı zamanda yaşarken de eşi (evli ve karısı) olan Artemision anıt mezar yapımını başlattı. Yıllar sonra MOZOLE anıtkabiri ortaya çıktı.
Şimdi sormak gerekiyor: -Atatürk için ölümünden yılar sonra tanrılaştırılmak istenen bir insan İonyalı(Yunanlı) kral Mouseleos"un anıtı örnek alınarak Ankara"da Anıtkabir neden yapıldı. Ve Atatürk"ün yattığı yere de MOZOLE adı verildi!
Bu sorunun kısa cevabı: Anıtkabir, İyonyalı ve Kayra Kralı Mouseleos"u ilahlaştırmak için yapılan MOZOLE anıtı ilham alınarak yapıldı. İslam inancına bağlı Türk milletinin tarihinden kültüründen gelen değerler yok sayıldı. Anıtkabir yapımına üst düzey mason üstadı muhteremleri olan bir grup insan karar verdi. Bu gerçeğin ışığında Anıtkabir, Masonların Atatürk"ü ilahlaştırmak isteme düşüncesinin ürünüdür.
Aşağıda Wikipedia Ansiklopedisinde Kral Mouseleos ve anıtı hakkındaki bilgileri sunuyorum:
Artemis Tapınağı, (Yunanca: Artemision; Latince: Artemisium) aynı zamanda Diana Tapınağı olarak da bilinir. Tanrıça Artemis'e ithaf edilmiş tapınak Efes'te M.Ö. 550 yıllarında tamamlanmıştır. Tapınak tamamen mermerden inşa edilmiştir. Dünyanın yedi harikasından biri sayılan tapınaktan geriye bugün sadece bir iki mermer parçası kalmıştır. Türkiye'deki antik kent İzmir'de bulunmaktadır.
Tapınak Lydia Kralı Kroisos tarafından başlatılmış 120 senelik bir projenin eseridir. Dünya'nın yedi harikasını derleyen Sidon'lu Antipader tapınağı şöyle tarif etmiştir.
Mağrur Babil'in üstünde savaş arabaları için yol olan duvarını ve Alpheus'daki Zeus heykelini ve asma bahçeleri gördüm ve Güneşin kolosusunu ve yüksek piramitlerin devasa işçiliğini ve Mausolos'un engin mezarını; ama Artemis'in bulutlar üzerine kurulmuş evini gördüğümde diğer tüm harikalar parlaklıklarını kaybetti ve dedim ki "İşte! Olimpus'un dışında, Güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı. (Antipater, Yunan Antolojisi [IX.58])
Bizanslı Philon ise tapınak için şunları yazmıştır:
Kadim Babillilerin kudretli işçiliğini ve Mausoleus'in mezarını gördüm. Ama bulutlara doğru yükselen Efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümü gölgede kalmıştı.
Artemis, Ay tanrıçası olarak Titan Selene'in yerini alan Apollon'un kardeşi
bakire avcı Yunan tanrıçasıdır. Efesli Artemis ise oldukça farklıdır. Efesli Artemis'in (Efesya) bir Anadolu tanrıçası olan Kibele'nin bir kültü olduğu sanılmaktadır. [1]
Anadolu'nun ana tanrıçası Kibele'nin Efes'e nasıl geldiği ve orada Artemis adıyla kültünün nasıl başladığı bilinmemekle beraber Kibele'nin çeşitli evreler geçirerek Artemis haline geldiği kabul ediliyor.
Yunan tanrılarının aksine daha çok yakındoğu ve Mısır tanrıları gibi vücudu, altından ayaklarının çıktığı ve bacaklara doğru gittikçe incelen, sütun benzeri bir bölümle kaplıdır. Çok göğüslü Tanrıça (37 adet)[2] Efes'te basılmış paraların üzerinde başında Kibele'nin bir özelliği olan duvar gibi bir taç ile resmedilmiştir. Paraların üzerindeki resminde, kolları birbirine geçmiş yılan ya da Ouroboros yığınlarından oluşan bir asaya dayalı durmaktadır. Aynı Kibele gibi Efes'teki tanrıçaya da megabyzae adı verilen hierodüller ve kore'ler hizmet etmekteydi.
Ayrıca Bennett'in bahsettiği[3] muhtemelen millatan önce üçüncü yüzyıldan kalma bir adak yazıtı Efesli Artemis'i Girit ile ilişkilendirmektedir:
"To the Healer of diseases, to Apollo, Giver of Light to mortals, Eutyches has set up in votive offering (a statue of) the Cretan Lady of Ephesus, the Light-Bearer."
Yunanlar'ın birleştirme adetleri, tüm yabancı tanrıları kendi anlayabilecekleri bir şekilde Olimpus panteonunun bir biçimi halinde asimile etmiştir. Efes'te İyonyalı yerleşimcilerin "Efes'in Hanımı" için yaptıkları Artemis özdeleştirmesinin cılız olduğu çok açıktır.
Efes'teki kutsal alan Atremisium'dan çok daha eskidir. Pausanias, Artemis ibadet yerinin İyon göçünden çok eski olduğunu hatta Didyma'daki muğlak Apollo tapınağından bile eski olduğunu kesin bir ifade ile belirtmiştir. Söylediğine göre İyonya öncesi şehirliler Lidyalılar ve Lelegeslerden oluşmaktadır.
Tapınak M.Ö. 550 yılları civarında Giritli mimar Chersiphron ve oğlu Metagenes tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Bu inşaat Lidya'nın zengin kralı Kroisos tarafından finanse edilmiştir. Yaşlı Pliny'ye göre inşaat yeri olarak bataksal alanın seçilmesinin sebebi[4] gelecekteki depremlere önlem amacı taşımaktadır. Tapınak pek çoğu Artemis'e çeşitli mallar ve mücevherlerle hürmet eden tüccarlar, krallar, turistler ve tapanlar tarafından ziyaret edilen bir yer haline geldi.
Hem Herakles hem de Dionysus tarafından bahsedilen bir mite göre orada sığınan Amazonlar ile ilişkilendirilen bir gelenek sonucu tapınak aynı zamanda çok saygı gören bir sığınaktı da.
Efes'teki Artemis Tapınağı M.Ö. 356 yılının 21 Temmuz'unda Herostratus adında birinin kundaklaması sonucunda yıkıldı. Hikayeye göre Herostratus'un güdüsü, her şeye rağmen ünlü olmaktı. Dolayısı ile "herostratik ün" terimi buradan gelir.
"Bu muhteşem güzellikteki yapının yok olması pahasına ismi tüm dünya tarafından duyulabilsin diye Efesli Diana'nın tapınağını yakmayı planlayan bir adam bulundu."
Kaynak: Valerius Maximus, VIII.14.ext.5