AÇ İNSAN EĞİTİMİ
Ünlü Rus bilim adamı PAWLOV"un köpeklerini, Klasik koşullanma deneyini duymayanınız yoktur. Zil çalar ve arkasından köpeğe et verir.Bunu defalarca tekrarlar.Daha sonra yalnız zil çalar ve et vermediği halde köpeğin salyalarının aktığını görür. Çünkü, köpek zil sesi ile et arasında bağlantı kurmuştur.Elbette ki bu örnekten hareketle pek çok şey öğretilebilir. Öğrenilen her şey iyi olmayacağı gibi öğretilenler de olmayabilir. Bu gücün ve bilimin nasıl kullanıldığı ile ilgilidir.Hem insana hem de hayvanlara
EİNSTAİN e=mc2 nin kullanımı hakkında o dönemin ABD Başkanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, sohbet arasında ATOM bombasının bile yapılabileceğini söyler.Bu bilgi atom bombasının yapımı için yeterli olmuştur.Einstein iki Japon şehrinde bombaların patlamasından sonra uzun yıllar ,direk kendini sorumlu tutmasa bile bu olayın mutsuzluğunu yaşamıştır.
Hergün, ana haber bültenlerinin biz haberini yapmaya utandık diyerek haber yaptıkları dramları hepimiz izliyoruz. En büyüğü 14 ve 12 yaşlarında olan 4 kardeşin 2 hafta süren açlık savaşları.14 yaşındaki abla kardeşlerine sağlıksız bomboş bir evin içerisinde sahip çıkmaya çalışır.Komşularından gelen kırıntılar yeterli olmaz.12 yaşındaki erkek kardeş aç yattığı bir günün ertesinde, açlığa yenik düşerek mide ağrısı ile okulda,sınıfında bayılır.Sağlık ocağında öğrencinin rahatsız değil aç olduğu ortaya çıkar ve ana haber bültenlerine haber olur.Baba bir suçludur cezaevinde. Anne ise Antep"e çocuklarını bırakarak çalışmaya gitmişir.Haberleri daha fazla irdelemeye, deşelemeye gerek yok.Eminim deşeledikçe dramın boyutları daha da büyüyecektir.İnanın izlerken kendini bir parçada olsa olaydan sorumlu tutmayan, üzülmeyen duygulanmayan hiç kimsenin olacağını zannetmiyorum.Eğer varsa da onları acilen insanlıklarını sorgulamaya davet ediyoruz.
MASLOW psikolojide insan olabilmenin özelliklerini bir piramitle açıklar.İnsanları anlamak için ihtiyaçlarına bakmak gerektiğini söyler. Pramitin en altında yeme-içme-giyinme-ba rınma gibi temel ihtiyaçlara yer verir iken üst düzey ihtiyaçlara doğru sevgi-ait olma-onay görme ve en üst düzeyde ise yaratma eser verme gibi estetik ihtiyaçları olduğunu bildirir.
Buradan da anlaşılacağı gibi insan olabilmenin de bazı şartları var. Haberde ki aç çocuğu muzun okulda açlıktan bayılması ise eğitim açısından çok önemli ve düşündürücüdür.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ne kadar sancılı olduğunu tartışmaya gerek yok. Anadolu insanının Kurtuluş Savaşındaki mücadelesi tüm olumsuzluklara ve imkansızlıklara rağmen başarısı tüm dünyayı derinden etkilemiş ve Türk insanının başarısını kabul etmek durumunda bırakmıştır. Bu mücadelenin kayıtlarında, pek çok askerimizin açlıklarını bastırmak için ayaklarındaki potinlerin derilerini kemirdiklerini bilmeyeniniz yoktur.İnanın bu mücadele de bile açlıktan ölen her halde pek az insanımız vardır.Atatürk"ün açtığı yolda bu gün çağdaş, müreffeh bir ulus olmamız hedeflenmişti.Aç sefil, kimsesiz kalan çocukların nelere koşullanabileceğini, kimler tarafından eğitilebileceğini bir düşünün
Aç bir öğrencinin eline Devlet tarafından verilen defter, kitap karnı açken ne işe yarar ki
Ailesi parçalanmışsa,annesi her ne iş yaparsa yapsın çocuklarını para için bırakıp başka bir şehre çalışmaya gitmişse okuldaki eğitimin ne etkisi olabilir ki
Düşünün bir; bu çocukların tek bir akrabası bile kalmamış mı sahip çıkacak.Bu kadar mı birbirine karşı duyarsız insanlar.Peki ya her gün eğitim hakkında dinimizin kurallarına da uymak istiyoruz diyen türban tartışmaları sürüp giderken, aç komşun varken uyuma diyen dini değerlerimize ne oldu.Krizlerimiz nedense hiç bitmiyor. Küresel oluyor, bazen kitaplar yüzünden çıkıyor vs. Hani böylesine doğal zenginliklere sahip bir coğrafya da yaşayan, dünyanın en köklü insanlarından olan Türkler olarak açlıkla terbiye edilecek duruma mı düştük dünyada?İnsan düşünmeden edemiyor.
Evet açlıktan okulda bayılan öğrencimize Sosyal Hizmetler sahip çıktı. Ancak aile bütünlüğünü kaybedenler için üzgünüz, anneleri istediği zaman alabilir diyor görevli.Tek bir kadın nasıl işlerini yoluna koyup alabilecekse o da o kadar alabilir sanırım. Aynı gün 400 000 ytl lik FERRARİ si ile yabancı uyruklu kız arkadaşına hava atan genç eczaneye girdi haberi de vardı bültenlerde.Mal canın yongası elbette.Ancak hepimizin düşünmesi gereken bir konu var ki;
Cumhuriyet yalnız 400 000 ytl lik ferrarisini korumaya yönelik kurulmadı.Bizler böyle bir Cumhuriyet hayal etmedik
.