Yukardaki resmi pek çoğunuz bilirsiniz.Resimde hem genç güzel bayan hem de yaşlı  çirkin kadın bulunmaktadır.Yaşlı çirkin bayanın büyük burnundaki sivilce genç,güzel bayanın hokka gibi burnu iken yaşlı bayanın gözleri ,genç,güzel bayanın kulağıdır.Bu resme nasıl baktığımızla ilgilidir.

        Pek çok aile hatta öğretmenler ,öğrencilerin istekli olmadıkça istediğimiz davranışları,becerileri ya da bilgileri öğrenemeyeceklerine inanmaya neredeyse hazır

dırlar ve hep bu tip öğrenci ya da gençlerden şikayetçi

dirler.Onları zorla okula ,işe,faydalı olacağanı düşündü ğümüz her yere götürmeye ya da iyi bulduğumuz şey leri yaptırmak için ha bire uğraşır dururuz.

       Bir atı zorla suya götürebilirsiniz ama zorla su içiremezsiniz.Fakat atı suya götürmeden önce biraz tuz verirseniz su içirmek için zorlamanıza gerek kalmaz.

         Eğitimde de “Tuz” etkisi yaratacak şeyler bulunamaz mı?Bu sorunun cevabı elbette EVET"tir.Çocuklarımıza ,gençlerimize olumlu davranışlar kazandıracak,istekli olmadıkları zamanlarda bile onlar üzerinde öğrenmeye susamalarını sağlayacak yön

temlerin bilinmesi,uygulanması ve ebetteki,sabır , sevgi ile ilgili bir konudur bu…

        Bu hafta küçük bir hikaye anlatmak istiyorum sizlere:

        Üniversiteden emekli olan bir profesör ,yılların yorgunluğunu sessiz ,güzel bir

parkın kenarından güzel bir ev alarak,bu evin güzel manzarası ve sakinliği içerisinde

 Mozart"ın nefis melodilerini dinleyerek geçirmek ister.Dileğini gerçekleştirir de…

       Mozart"ın melodilerini bastıran bir gürültü ile uyanır bir sabah.Bunlar rock müzik

sevdalısı henüz enstrümanlarından doğru dürüst melodi çıkartamayan bir gurup genç

ten başkası değildir.Her yeri kapamasına rağmen bu gürültüden kurtulamaz.Oturup düşündükten sonra gençlerin bu davranışlarını değiştirmeye karar verir.

1)Gençlere kibarca parkın başka köşesine gitmelerini söyleyebilirdi

2)Daha güçlü hoparlörler satın alarak rakiplerinin müziğini Beethoven müziği ile bastırabilirdi

3)Fazla gürültü yaptıkları için gençleri azarlayarak ,polis çağırmakla tehdit edebilirdi

4)Buradan gider ve bir daha dönmezlerse birer dolar vermeyi teklif edebilirdi ve muh temelen kesin sonuç alamayacağı sorunlu seçeneklerden birini uygulamış olurdu.

        Deneyimli profesör bu seçeneklerin emir olarak algılanıp güç gösterisine dönüşebileceğinin ya da gereksiz bir ödülün yanlış davranışlara neden olacağının farkında idi.Bu nedenle 5.seçeneği seçti.

         Ertesi sabah gençler yine güne erkenden gürültü ile başlamışlardı.Profesör onla

ra seslenerek yaptıkları müziği çok hoş bulduğunu ve kendi aralarında yüksek sesle gülüp eğlenmelerini izlemenin kendisine mutluluk verdiğini söyledi.(Yıllar profesöre psikolojik çalışmalarda bazen deneklere yanlış bilgi vermenin gerekli olduğunu öğret

mişti)Yarın yine gelir ve aynı şeyleri yaparlarsa kendilerine birer dolar vermeyi teklif et

ti gençlere.Bu şaşırtıcı kolay para kazanma teklifini gençler hemen kabul ettiler.Ertesi gün gençler erkenden hevesle gelerek müziklerini icra ettiler ve paralarını aldılar. Profesör sonraki gün de gelip gelemeyeceklerini sordu ve ancak fazla parası olamadığını her birine yalnızca yarımşar dolar verebileceğini ekledi.Gençler biraz isteksiz davrandılar ama sonraki gün yine gelerek çaldılar ve yarımşar dolarlarını aldılar.Profesör onlara artık parasının kalmadığını ve gelecek sefere ödeme yapamayacağını bildirdi.

Gençler sinirlenerek parasız müzik yapmayacaklarını söylediler ve gittiler.Profesör

gençleri bir daha  evinin yanında,parkın o köşesinde hiç görmedi.

          Yazımın başına dönmek istiyorum.Hayata nereden baktığımız neyi görmek

İstediğimiz gerçekten çok önemli.İnsanın en büyük özelliği olan düşünme yetisini

kullanabilmek bize hayatta hem her açıdan bakabilmeyi hem de en olumsuz durumlar

da bile “Tuz” etkisi yaratabilecek yaşantılar oluşturmamızı sağlayabilir.Hiçbir zaman olumsuz,önyargılı ve kesin yargılara meyil vermeyin.Unutmayın ki her zaman farklı bir seçenek daha vardır .Mutlu ,umutlu ,sevgi dolu günler dileğiyle…

                                                                                      [email protected]