OSYMNİN ÇATIRDAYAN AYAK SESLERİ
Ne kader ne akıl
Son yıllarda memleketimizde yaşanan pek çok olayı yorumlayabilmek için gerçekten doğa üstü güçlere sahip olmak mı gerek? Neler oluyor neler bitiyor anlamak mümkün değil. Çıkara, sömürüye, işgale, şeytanlığa, kötülüğe dayalı dünya düzeninde yer alan almış tüm senaryoları işe koşsanız ve pek çoğu doğru bile olsa tam karşılığı bu günlerde yaşadığımız şeyler değil. Bunlar ne kader ne akıl
Kanımca bir tek şekilde açıklamak mümkün o da KAOS.
Felaket tellallığı değil belki yapmak istediğimiz ama artık her sabah yollara düştüğümüz sokaklarda gördüğümüz önce yavaş sonra giderek kalabalıklaşan, akan normal bir hayat değil. Ne caddeden geçen lüks bir araba ne de işe gitmek için giyinmiş kuşanmış, sürmüş sürüştürmüş servis bekleyen şık bayan sukünetin, huzurumuzun, modernliğimizin bir göstergesi değil. Sabahın ilk saatlerinde bile ıssız sokakları iyi dinleyin
Çatırtılar yükseliyor.
Diğer seslere doğru olmasa da kulağımı sıkı sıkıya kapamak ve yok saymak istiyorum. Ancak şu son seslerden öyle bir tanesi var ki bir türlü gündemden düşmüyor. OSYM"nin çatırdayan ayak sesleri. 1970"lerden bu yana amaca hizmet etme, yani doğru mesleklere, alanlara eğitim almak için en uygun insanları üniversitelere yerleştirme konusunda bir iddiası olmasa da, uygulama, güvenirlik ve başarıyı ölçme değerlendirme açısından dünyada haklı bir üne sahipti OSYM. Ancak son birkaç yıldır düzenlediği her sınav karışan şaibelerle bu güveni yerle bir etmekle kalmadı, iptal edilen sınavlar ise cabası. Elbette bu tip olumsuzlukları, skandalları ve rezaleti sadece OSYM ile özdeştirmek yanlış olur. Daha henüz SBS" de yeni bir sistem başlatılmıştı ki orada da bir türlü doğru, anlaşılır olarak hesaplanamayan sınav ve okul başarı puanları, oranları derken bir de baktık bu sistemin değiştirilmesi henüz oturmadan gündemde. Ve karar alındı 6-7 ve 8. Sınıfta uygulanan SBS sınavı da son buldu. Bu yıl 6. Sınıfa giden öğrenciler 8. Sınıfa geldiklerinde yeni bir sistemle karşılaşacaklar. Toplam 1000 puan üzerinden hesap görülürken 6-7 ve 8. Sınıfın ağırlıklı yıl sonu başarı puanları 100 üzerinden değerlendirecek ve 3 yıl için en yüksek puan 300 olacak. 8. Sınıfta tek bir sınav yapılacak ve maksimum puan 700 üzerinden değerlendirilecek 3 yılın ağırlıklı başarı puanları ile toplanarak toplamda en yüksek puan 1000 puan olacak ve 2"ye bölünerek elde edilen puanlarla Fen, Anadolu, Öğretmen ve Meslek liselerine yerleştirme işlemleri gerçekleştirilecek.
Bir memleketin sahip olabileceği en büyük güç ne fabrikalar ne binalar ne de zenginliğidir. Bu gün Japonya da olduğu gibi bir deprem ya da atom bombası ile her şey yerle bir olabilir. Ya da Kurtuluş Savaşında içinde bulunduğumuz çaresizlik ve fakirlik, her bakımdan yoksunluk başarıya engel değildir. Ancak EĞİTİM SİSTEMİ ile oynanan bir milletin hem bu günü hem de yarını büyük tehlike altındadır. Bu nedenle Ulu Önder ATATÜRK Eğitimde kaybedilecek fert yoktur demiştir.
Ne kadar garip ki tüm eleştirilere ve gerçeklere rağmen OSYM"den, akılcı, sakinleştirici, adalete, adil olmaya yönelik açıklamalar beklenirken öğrencilere MEKTUP
Hiçbir adaletsizlik yoktur. Bize kara çalanlar hakkında da soruşturma açılacaktır vs
Sanki tehdit dolu bir son paragraf. 25 ve 29 Nisan 2011 tarihleri arasında LYS başvuruları gerçekleştirilecek. Henüz elimiz kulağımızda. Sonuçlar tamam değerlendirme gerçekleştirilmiştir denilmesine rağmen bekliyoruz. Ortalamalar çok önemli. Öğrenciler henüz bu skandalın, şaibelerin etkisini atamadılar üzerlerinden. Sınava sağlıklı hazırlanmayı bırakın; zaten kazanmak, kazansa okumak, okusa bitirmek, bitirse iş bulmak konusunda ciddi kaygıları olan gençlerin artık yeni ve büyük bir yarası var. Sisteme, kurumlara, okullara, büyüklere, memlekete ve en önemlisi İNSANLARA GÜVENMEMEK. Hayırlı olsun. Ne kader ne akıl