Kimse dünyaya sakat olarak gelmez. Her sakatlığın arkasında mutlaka bir hikâyesi vardır. Genellediğimizde özürlülüğün nedenlerini şöyle özetleyebiliriz. Anne karnındaki bakım yetersizliği, annenin rahatsızlığından doğan nedenler, Çocukların aşılarının zamanında yapılmaması, akraba evlilikleri ve kazalar insanlarımızın sakat doğmasına ya da sakatlanmasına neden olan unsurlardır.

    Kimse sakat ya da özürlü olmak istemez ama sakat ya da özürlü yaşama mecburiyeti vardır. Bu, o kişilerin yaşama haklarının elinden alınmasını ya da engellenmesini gerektirmez. Ayrıca, hiçbir kimseye özürlü olan kişileri aşağılama ve onlarla dalga geçme hakkını vermez.

    İnsanlar şunu unutmamalıdır ki, kimsenin gelecekle ilgili garantisi yoktur. Herkes bir zaman içerisinde sakatlanabilir, kaza anında herhangi bir organını kaybedebilir. Kendimizi özürlü vatandaşlarımızın yerine koyarak kişilere olan davranışlarımızı ona göre ayarlayabiliriz.

   Günümüzde özellikle belediyeler olmak üzere birçok kurum özürlüler için pek çok çalışmalar yapmışlardır. Kaldırımlarda özel araba yolları, gösteri alanlarında özürlü yerleri, özürlüler için spor kompleksleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Gerçektende toplumumuz gittikçe bilinçlenmekte ve yeni olumlu davranışlar ortaya koymaktadırlar.

    İnsanların yaşama haklarını kimse elinden alamaz ama kimse özürlü insanların yaşam kalitesini düşürecek eylemlerde de bulunmamalıdır. Yaşama haklarına saygı göstermek her uygar ulusun en başta gelen görevlerindendir. Kişinin elinde olmayan sebeplerden dolayı kişilerle alay etmek insan olana yaraşırmı? Özürlü vatandaşların hayata tutunma mücadelesine yardımcı olmak varken, neden onların yaşama arzusunu kıralım? Elimizden geldiği kadar onlara eksikliklerini hissettirmememiz gerekir.

    Anneler, babalar hiçbir özürlü kişi kendiliğinden bu duruma gelmedi. Çocukların anne karnındaki gelişimine, sağlık problemlerine dikkat edelim. Şoförler, araç kullananlar lütfen insanlarımıza değer verelim dikkatli araç kullanalım. Aile bireyleri sizlere sesleniyorum: yakın akraba evliliklerine onay vermeyin. Bu insanlar bizim…

   Doğuştan akıl sağlığı yerinde olmayan kişilerinde doktor kontrolünde problemlerine vakıf olmak gerekir. Bu durumda olan kişiler, insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmamalıdır.

   Özürlü olmak bir suç değildir. İnsan olmamak en büyük suçtur. İnsanca davranışlarda bulunarak, onları aramıza almalı ve dışlamamalıyız. Hiç kimse özürlü olmak istemez ama eğer öyle olmuşsa yaşama hakkına saygı göstermek hepimizin görevidir.