İnsan beynin merkez odağı olarak görülen, Yâda öyle denilmese de yaşanarak öğrenilen insanlar arası çıkar ilişki, insan davranışlarının bozulmasında en önemli etenkendir. Davranışların bozulması yanında yeni olumsuzlukları da beraberinde getirir. Bunların başındaki en önemli değişim samimiyetsizliktir. Bununla beraber yalan söylemek, fitnecilik, yani insanları birbirine düşürmek yani kendi çıkarını elde etmek için elinden geleni ardına koymamak bu kişilerin en büyük zaafları olarak dikkati çeker.

  İnsanın kendi vicdanı ile baş başa kaldığında ""vicdanen rahatım diyebilmesi""aslında insanın kendini iyi hissetmesi için yeterde artar bile.

  Başkalarının haklarına saygı göstermemek, hep ben diyerek bencilliğin doruk noktasına ulaşmak demek değilmidir?

İnsanoğlunun en önemli ihtiyaçlarından biriside toplumsal doyum, statü, toplumda parmakla gösterilebilen kişiler olmaktır. İnsanların mücadelesin büyük bir kısmını bu faaliyetler kaplar. Ancak bu gelişimin mutlaka çalışmakla ilgili bir bağlantısı olması gerekir. Yoksa hak etmeden ve başkalarını kullanarak bu tür doyumun olmayacağı aşikârdır. Aslında bu yol başarılı olma şansı olmayan ya da başarılı olmak için çalışmaktan çok asalıklığı seçen kişilerde has bir özelliktir.

   Toplumdaki ilişkilerin ne denli yozlaştığını görmemek mümkün müdür? İnsanlar karşılarındaki kişilerden hangi tür menfaatler sağlayabileceğini düşünerek hareket etmeye başlamışlardır. Eğer kendi çıkarına ufacık bir dokunan olursa, ya da gelebilecek menfaatlerinin engellendiğini düşündükçe birden bre çok farlı kişiliklere bürünmektedir.

   Ne kadar samimiyet ya da ne türlü bir arkadaşlık ilişkisidir bu? İnsanlar paylaşabilecekleri ve güvenebilecekleri insanları her zaman yanlarında görmek isterler. Ama bu tür arkadaşlığı oluşturmak hem fedakârlık hem de belirli bir zaman süreci ister. Doğaldır ki, herkesin yaşamın imkânlarını paylaşırken mutlu oldukları kişiler vardır. Ama genç arkadaşların bu süreci oluşturma aşamasında çok temkinli davranması gerekmektedir. Arkadaş olma testini geçen gerçek arkadaş edinildiğinde gerçekten daha rahat bir ortamda ve doğru bir yolda ilerlemesini bilecektir.

  İnsanın hayattan zevk alması da düzenli bir hayat yaşayarak kendine doğru bir yol çizmesi de mutlaka iyi arkadaş edinmeden geçer. Belli dönemlerde yapılan yanlış davranışlar kesinlikle insanların başını ömür boyu ağrıtır.

  Kesinlikle kolay yoldan elde edeceğiniz menfaatlere aldanmamanız gerekir. Çünkü verilen her hangi bir menfaat ileriki aşamalarda sizlerden çok şeyler götürebilir. Onun için Arkadaş seçiminde ve insanlarla ilişkilerde çok dikkat edilmesi gerekmektedir.""Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim""""üzüm üzüme baka baka kararır""""Arkadaş, arkadaşın aynasıdır""Atasözleri yılların birikimi ile bizlere bütün gerçekliği olduğu gibi anlatmaktadır.

   Kendinizin iyiliğini istiyorsanız, iyi arkadaşlar seçiniz ve hayatta yaşanan olaylardan ders almasını biliniz.