KOZUNU PAYLAŞMAK
Koz yani diğer adıyla ceviz. Geçmiş zaman, Kastamonu’nun iki köyü arasında ortak kullanılan bir cevizlik var. (Aslında pek çok ilde durum benzer.) Ceviz toplama mevsimi gelince bir gün tayin edilir, iki köy halkı cevizlikte buluşur, mahsülü paylaşır. Çoğu zaman kavga çıktığı içindir ki, duruma alışkın köyün eli sopa tutan delikanlıları günler öncesinden bu günü bekler. (Emekle üreten kişi hakkının yenmesini istemez.) Hatta analar oğullarının büyüdüğünü anlatmak için ”Benim oğlan kozunu paylaşacak çağa geldi” der. Demem o ki, kozunu paylaşmak deyimi, cevizi paylaşmaktan gelir.
KOZ deyince İstabul’un sevdiğim semtlerinden olan, betonlaşmadan evvel bağıyla, bahçesiyle, ceviz ağaçları ile bilenen, ceviz yatağı KOZYATAĞI'nın adını anmadan geçmek olmaz. Kozyatağı semtinde gördüğünüz, Ceviz ile başlayan Ceviz Ağacı, Ceviz Altı, Ceviz vs. adlı işletmelerin adlarının ardındaki gerçek de budur. Tıpkı zamanında binlerce ceviz ağacına sahip ve iri cevizleri ile bilinen Beykoz gibi. . Not: Koz, eski Farsça’da