‘Ben senin/ onun yerinde/yaşında olsam……yapmıştım’ temalı açıklamalarda,boşluğa yerleştirilen ifadeler geçmişte yapıl(a)mamıştır/ halen yapıl(a)mıyordur/ gelecekte yapıl(a)mayacaktır.

...

Sevdiğin müzik, dinlerken uyutmayan ve bir duygu, özellikle de heyecan, öfke yada keyif yaşatan müzik bence.

...

Ailemizi seçemeyiz ama arkadaşlarımızı ve dostlarımızı seçebiliriz denir ya… Dostlarımızın aileleriyle aramız nasıl acaba? Dostun eşi, kızı, oğlu, kardeşi ile tanışınca içimizden nasıl gelirse öyle davranabiliyor muyuz?

...

Bir çok Türk Sanat Müziği eserinin sözlerini histerik ifadeler işgal etmiş bence…

...

Halk Müziğinde de, padişaha,valiye,ağaya,paşaya isyan etmiş yerlerin ezgileri çok ‘gerçek’ geliyor bana; nabza göre şerbet verenlerin ağırlıkta olduğu yerlerden çıksa çıksa anlık güldüren sözler çıkıyor.

...

Oturduğu evin tavanındaki köşelere eli değmiş insanlar, kendi ütülerini ve ev temizliklerini de kendileri yapıyordur diye inanıyorum…Var olsunlar da inancım artsa ‘kendine ait bir yaşam’a!

...

Birileri çok çalışınca, aynı anda çok sayıda işi iyi yapmaya çalışınca, hem kendini normalden fazla yoruyor, hem de başka birilerinin yapabileceği işlere dair fırsatlarını azaltmış oluyor; buda o fırsatı bulamayan insanların bir dolu potansiyelinin ve enerjisinin ya havada kalmasını yada zararlı amaçlara yatırılmasını sağlıyor.

...

Ev işlerini hemen bitirmeye dair sorumluluk algısı, işler bittikten sonra hayatın diğer alanlarına dair hak edilmiş olduğuna inanılan sorumsuzluğu getiriyor

...

Market kasasında iki arkadaştan biri hesap ödüyorsa diğerinin poşetleri doldurması, yazılı olmayan kurallardan biri haline gelmiştir.

...

Aklınıza, o anki bağlamla hiç uyumlu olmayan bir melodi geiyor ve takılıp kalıyorsa, muhtemelen kendinizi bile kandırmayı başardığınız bir inat içindesinizdir.Müziğin iyileştirici ve (kişinin kendi) gerçeğ(in)e çağırıcı fonksiyonu da kısmen burada kendini belli eder.