Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adana'da İl Değerlendirme Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, önümüzdeki 1 ay içinde en az 2 aşıda insan denemeleri aşamasına geçileceğini söyledi.
Yoğun bakımda tedavi olan hasta sayımız 510 bin kişi olmuştur. Salgın dönemi olmasına rağmen tedavi hizmetlerinde bir aksama yaşanmamıştır. Kovid-10'u da önemli olan hastalığa yakalanan kişiyi de, yakalanmayan kişiyi de etkilemesidir. Salgınla mücadelede birliktelik içinde olduk. Zarar vermese de kimi eleştirilerle karşılaştık.Neden koronavirüs salgını üzerinde ısrarla durulduğu söylendi. Şeker ya da tansiyon hastalığının ne denli yaygın olsa da sokağa çıkmayı gerektirecek bir hastalığı düşünmüyorlar. Bu gibi hastalıklar toplumun ekonomik hayatını, başka ülkelerle ilişkilerini sekteye uğratmaz. Salgın hastalıklar ise toplumun her alanını az veya çok hasara maruz bırakır.
Devletimiz bu mücadeleyi bu mücadeleyi büyük bir başarıyla
yönetmektedir. Salgın boyunca Kovid-19 başta olmak üzere tüm
sağlık sorunlarına karşı güçlü kalmamız sağlık sistemimizin başarısıdır.
Ayrım gözetmemeye hasta da dahildir, hastalık da. Alacağınız sağlık
hizmetinde koruma hizmeti tedaviden önce gelir. Bugünlerdeki
çabamızın amacı bilhassa budur. Güçlü devletimiz halk sağlığı
hizmetini bizlere eşit derecede sunmaktadır. Türkiye salgına
karşı dünyada örneği az görülen bir halk sağlığı hizmeti başarısı gösterdi.
Son haftalarda il ziyaretleriyle tek tek değerlendirmeler yapıyoruz.
Diyarbakır, Van, İzmir, Samsun'da çalışma toplantıları yaptık.
1 haftamızı İstanbul'a ayırdık. Zaaflarını, eksikliklerini tespit
ettiğimiz il sayısı 30'a ulaştı. Zayıf noktalar her bölgede farklılık
gösteriyor. Eksiksiz, gediksiz, firesiz bir mücadele ediyoruz.
Yolu bu yöntemle kısaltıyoruz.
Mücadelelerden hep başarılarla, kahramanlıklarla çıkmış sizlerin
huzurunda çok kolay bir mücadeleden söz etmek için bulunuyorum.
Şu an için memnun eden sonuçları arkadaşlarımız ve sizler birlikte
elde ettiniz. Fakat biliyoruz ki, bu sonuçlardan çok daha iyi sonuçlar
var. Hastalığı yenmek için tedbirde sebat şarttır. Kazandığımız zaferi
virüse geri vermemeliyiz. Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişme,
ülkemizin gösterdiği başarı virüse karşı başarı dikkatsizliğe yol
açmamalıdır.
Bugünkü çalışmamızdan önce Adana Şehir Hastanemizde sağlık
mesleğine mensup arkadaşlarımızla hasbihal ettik, hastalarımızı
ziyaret ettik. 1187 yatan hastamız var. Yoğun bakım dahil 62'si
koronavirüs sebebiyle buradalar. Bu sayının azalması tedbirlere
uymamıza bağlıdır. Sizlerden istirhamım maske, mesafeye uyup
kalabalık yerlere gitmemenizdir.
Çalışmamızda Adana, Gaziantep, Hatay, Gaziantep, Kilis,
Mersin ve Osmaniye olmak üzere 7 ilimizin koronavirüsle
mücadelede geldiği noktayı ele aldık. Filyasyon ekibimizin çalışmalarını değerlendirdik. 7 ilimizin her biri için oranları belirteceğim.
Adana'da bugün vaka sayımız üçte birine inmiş. Yüzde 66 oranında
düşmüş durumdadır. Müracaat eden kişi sayısı yüzde 60 oranında
azaldı.
Adana'da aralarında bir doktorun olduğu 3 kişiden oluşan filyasyon
ekip sayımız 228'e çıkmıştır. Mersin'de de Adana'da oluduğu gibi
son dönemde üçte bire indi. Yatak doluluk oranımız Mersin'de yüzde
49, yoğun bakım yüzde 65'dir.
Gaziantep'te vaka sayımızda yarı yarıya düşüş görüyoruz. Geçen
aya göre Kovid başvuruları üçte bir oranda azaldı. Yatak doluluk
yüzde 58, yoğun bakım yüzde 77'dir. Gaziantep'te 241 filyasyon
ekibi sahada. Kahramanmaraş'ta vaka sayılarında yüzde 30
oranında düşüş görüyoruz. Yatak doluluk oranı yüzde 50. Yoğun
bakım yüzde 78. Hatay'da vaka sayısının üçte bire düştüğünü
görüyoruz. Yüzde 66 oranında azalma olduğunu görüyoruz.
Yatak doluluk yüzde 51, yoğun bakım yüzde 77. Osmaniye'de
üçte bire inen vaka sayısında başvuruda yüzde 40 azalma var.
Yatak doluluk yüzde 50, yoğun bakım yüzde 67'dir. Filyasyon
ekip sayımız 50. Kilis'te yaklaşık yüzde 75 oranında bir azalma
görüyoruz, yani dörtte birine inmiştir. Yatak doluluk oranı yüzde
49, yoğun bakım yüzde 71.
Bölge insanımıza bir kez daha büyüklerimizi korumanın hepimiz
için bir ödev olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Türkiye genelinde yatak doluluk oranımız yüzde 48'dir. Sıkıntımız yok.
Filyasyon ekiplerimize mutlaka desteği artırmalıyız.
Koronavirüste bizim gibi sistemli şekilde mücadele eden yok.
Bu sözün arkasında duran sadece sağlık bakanlığı değil, salgınla
ilgili her konuda son sözü söyleyen DSÖ Türkiye'yi dünyaya
örnek gösteriyor. Vefattan izolasyona, hayat kaybından zaman
kaybına tüm kayıpları toplumca dayanışma içinde azaltalım,
hayata bağlı olalım, hayata bağlı olmanın bir şartı da başkalarının
hayatına saygıdır.
7 ilimizdeki sağlık tesislerine yönelik yatırım planlarımızı
özetlemek istiyorum.
Adana'da bu yıl 150 yataklı Seyhan Devlet Hastanemizin
inşaatına başladık. 2021 sonunda hizmete sunuyoruz. Mersin'de
Anamur Devlet Hastanesi'ni hizmete sunduk. 2018'de inşaata
başladığımız Tarsus Devlet Hastanesi'ni bu yıl hizmete sunacağız.
Gaziantep'te şehir hastanesi inşaatına devam ediyoruz. Yavuzeli
Devlet Hastanesi'ni önümüzdeki ay hizmete sunacağız.
300 yataklı Kahramanmaraş Kadın Doğum Çocuk Hastanemizin
inşaatına başlıyoruz. Amatem ve Elbistan Ağız Diş Sağlığı Merkezi'ni
bu yıl açacağız. Yörükselim Devlet Hastanemizi yenilemek istiyoruz.
Hatay ilimizin sağlık altyapısını genişletmek üzere yoğun çalışmaya
girdik. Hatay Devlet Hastanemizin inşaatını belli seviyeye getirdik,
Samandağ Devlet Hastanemizin inşaatı devam ediyor.
İskenderun 600 yataklı ilçe yataklı hastanemizin arsa sorunu
çözüldü. 600 yataklı Osmaniye Devlet Hastanemizin inşaatına başladık.
2022 yılında hizmete sunmak için çalışıyoruz. 100 yataklı Düziçi
İlçe Devlet Hastanemizin ihalesini 20 Kasım'da yapıyoruz.
Birlikte mücadele ettiğimiz tüm kamu görevlilerine teşekkür etmek
istiyorum.
Daha önce tünelin ucu göründü demiştim, kastettiğim aşı konusu
ve salgında mücadelede geldiğimiz noktaydı. Dünyada faz3
aşamasına gelen 5 aşı çalışması olduğunu biliyoruz. Özellikle faz-3
çalışmalarına izin vermemizdeki amacı ihtiyaç halinde aksiyon
alabilir olmak içindi. Şu ana kadar yapılan aşılarda herhangi bir
komplikasyon gözlemedik. Bununla birlikte 13 adayı aşı çalışması
söz konusu. Bu aşıların bir kısmı virülansı azaltılmış aşılardır.
Bu aşılar içerisinde 5 aşının ön planda ilerleme kaydettiğini
söylemiştim. Bu 5 aşıdan 3'ünü erken dönemde insan çalışmalarına başlayabileceğini ifade etmek istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımıza da müjdeyi verdiğimiz aşı için söylüyorum,
virülansı azaltılmış bir aşı. Geçen Cumartesi gününden bu yana insan
çalışmaları için 1000 kişilik dozun üretimine başlandı. Önümüzdeki
Pazartesi veya Salı günü 1000 kişilik dozun üretimi tamamlanmış
olacak. 45 dakikada stabilizasyon sağlayıp sağlamayacağı görülecek.
Gönüllüler üzerinde bu aşının faz1 uygulaması başlamış olacak. Kişi sayısı
44 olacak. Devamında yüzlerle ifade edilen sayı olacak. Daha çok
aşının güvenirliğini ve dozunu ayarlamak açısından. Faz3 çalışması
da yurt dışı dahil olmak üzere 10 binlerle ifade edilmeyle planlanıyor.
5 günlük zaman diliminde tetkikler yapıldıktan sonra, karantinaya
alındıktan sonra ilk uygulamayı yapmış olacağız. Bu süreç iki
haftalık bir zaman gerektirmiş olacak. Muhtemelen 2 hafta sonra
insan deneme aşı uygulamamız yapılıyor olacak.
Zannediyorum önümüzdeki 1 ay içinde en az 2 aşı olmak üzere
insan uygulama aşamasına geçmiş olacağız. Bu süreçleri mümkün
mertebe olması gereken DSÖ'nün belirlediği standartları koruyarak
bu dönemde özellikle süreçleri hızla tamamlamak istiyoruz, sorunsuz
bir şekilde süreci götürmek istiyoruz. Bu aşının Türkiye'de üretilebilir
yerlerinin sertifikasını aldığını söyleyebilirim. Zaten üretim başladı,
önümüzde bir ve iki üretim yeri daha söz konusu olacak.
Önümüzdeki hafta netleşmiş olur.
Eylül ayı başından itibaren giderek yoğunlaşan, artan bir vaka
sayısıyla karşı karşıya kaldık. Özellikle bayram sonrası bu artışı
bütün Türkiye'de yaşadık. Yaşamadığımız herhangi bir ilimiz olmadı.
Köylere kadar salgının yaygın hale geldiğini gördük. Daha önce
salgının ilk pik döneminde ağırlıklı İstanbul, İzmir, Kocaeli,
Sakarya söz konusu iken aslında Anadolu'nun çoğu illeri salgının
birinci pikini yaşamadı. Esas dalgayı Anadolu şu Eylül ayı itibarıyla
daha yaygın bir şekilde yaşamış oldu. Burada artmayan, vakanın
artmadığı bir ilimiz olmadı. Bu dönemde yaygın bir şekilde filyasyon
ekiplerimizi sahada arttırdık. Kolluk kuvvetleri ve sayın valimizin
başkanlığında kurullarımızda gerekli tedbirleri alarak yoğun bir
şekilde filyasyon ekibi yani temaslı taraması yaptık ve izole ettik.
İzole ettiğimiz kişiler kolluk kuvvetleriyle yakın takibe alındı.
Erken dönemde yaygın test ve erken dönemde ilaç antiviral ilaç
uygulamasına başladık. Yükselen vaka sayıları her geçen gün
özellikle son 2-3 haftadan bu yana azalış gösterdi. Bizim hasta
olarak tanımladığımız semptomu yani bulgusu olan, testi pozitif
olan kişileri hasta olarak görüyoruz. Bu test uygulamamızda her
ülkenin bir test politikası var. Bizim test politikamızda da Bilim
Kurulu'nun hazırladığı rehberde semptomu olan kişilere test yapıyoruz,
yani bulgusu olan kişilere yapıyoruz.
Açık bir şekilde ifade ettiğimiz bu kişileri DSÖ'ye bildiriyoruz.
Biz yer yer Temmuz ayından itibaren kişisel taramalar yapıyoruz.
Özellikle yurt dışına geçişlerle ilgili bazı ülkelerin birtakım testleri
istemeleri döneminde havaalanlarının açılma döneminde, yeni
normalleşme dediğimiz dönemde havaalanında, OSB'lerde,
cezaevlerinde test yaptık. Özel sektörde test yapılmasının önü açıldı.
Salgınla ilgili saha çalışması yaptık. Şimdi yeniden saha çalışması
yapacağız. Bu çalışmaları önümüzdeki aylar da tekrarlamak
istiyoruz. Bu anlamda herhangi bir sorun olmadığını DSÖ'nün
herhangi bir sorunun olmadığını ifade ediyor. Avrupa ilerleme
raporu yayınlandı. O raporda Türkiye'nin koronavirüsle ilgili geldiği
noktadaki başarısından bahsediyor. 1 milyon 100 bin sağlık
çalışanımızla, sistemimizle gurur duyalım. Bunu gölgelemek için çaba göstermeyelim. 83 milyon hep birlikte bu başarıyı yaşamış olalım.
Sadece 3 haftalık dönemde bütün Türkiye'de iniş yaşandı. Ankara'da
İstanbul'un 2 katı olan vakadan bahsetmiştim 2 hafta önce. Şu an
Ankara'da İstanbul'un yarısına indi. Vakayı gizleyerek rakamı indirebilir
misiniz? Şu dönemde hangi vatandaşımız 1 ay öncesine göre
etrafında pozitif vakaların azalmadığını söylenebilir. Hangi
çalışanımız 1 ay öncesine göre polikliniğe müracaat eden hasta
sayısının azalmadığını söyleyebilir.
Türkiye'de azalışın olmadığı hiçbir ilin olmadığını söyleyebilirim.
İstanbul'daki azalışın da önümüzdeki haftalar daha da
Bu haber toplam 2,390 defa okunmuştur