SONUNU BEKLEMEK
Yaşamak; umut ve umutsuzluk, direnç ve teslimiyet, sevgi ve nefret arasında salınıp durmak...
Yaşamak bazen bir özür ve bir tebessümün takas edilmesiyle güzelleşecekken,
o özürün aslında hiç beklenmediğini, istenmediğini hissedip insana;
''evine dön, ben sessizce binlerce kez diledim'' diyen bir iç sestir.
Bazen karşınızdaki insanın, yapmak istediklerini yapabilmesi ve istemediklerini yapmaması için, içinizden dileyip ona duyurmadığınız sessiz, dilsiz, ayak bağı olmayan özürlere daha çok ihtiyacı vardır.
Bazen, "eve az kaldı" duygusu sarar insanı.
İyidir, dosttur be o duygu. Size de uğradığı olur mu?
Ve sonunu beklemek gereklidir bazı hikayelerin.
Erken davrandığını fark ettiysen bir şeylerde.
Çok sevmek için, nefret etmek için, acı çekmek için, hatta mutlu olmak için erken davrandığını fark ettiysen...
İşte o gün, "eve az kaldı" duygusu tesellisi olur insanın...
Eve ulaşmak için uğraşırsın...
Çünkü;orda güvendesindir....
Kimse ,sen istemesen ulaşamaz....
Yüreğinize kimi koyduğunuza ,kalbinizi ve sırlarınızı kimle paylaştığınıza DİKKAT edin....