OSMAN BAĞIŞ, 'LİSANSLI DEPONUN AVANTAJLARI KAZANDIRIYOR'
Gıda israfının en basit anlamıyla; tarladan sofraya kadar üretilen ürünlerin tüketilmeden çöpe gitmesi olduğunu söyleyen ATB Meclis Başkanı Osman Bağış, açtığı Eylül Ayı Olağan Meclis toplantısında 'Tarım ve gıda politikalarının, tarımsal ürün planlamasının yanlış yapılması gıda israfında belirleyici rol oynamaktadır. Patates, soğan, domates, karpuz, biber gibi ürünler masrafı dahi karşılamadığı için tarlada israf olmuştur. Para kazanma isteği ile ekilen sebze ve meyvelerde de bazı dönemler üretici emeklerinin karşılığını alamamışlardır. Doğru tarım politikaları ile hasat planlaması yapılmalı, ürünlerin sofralarımıza gelmeden tarlada israf olmaları önlenmelidir' dedi.
Meclis Başkanı Bağış, 'Stratejik olarak kabul edilen hububat ürünü; buğday ve mısır, bu yıl çiftçinin yüzünü güldürmüştür. Tarla verimi olarak umduğunu alan çiftçilerimiz hasat döneminde 9 TL olan buğdayı Lisanslı Depo ve kendi deposuna dökerek 4 ayda yüzde 25'e yakın yükselişle buğdayını on bir TL'ye kadar satabilmektedir. Ağustos ayında hasadı yapılan mısırda 7600-7700 TL ile açılan piyasa iki ayda yüzde 25 yükselişle 9600 TL'ye çıkmıştır. Lisanslı Deponun avantajları yine çiftçimizi kazandırmıştır. Lisanslı Depoları tercih eden çiftçiler her zaman kazançlı çıkmaktadır' diye konuştu.
ŞAHİN BİLGİÇ, !MALİYETİNİN ALTINDA SATILAN ÜRÜNLER ÜRETİCİYİ ZORA SOKTU'
Aşırı sıcak hava dalgaları yüzünden ürünlerin kalitesinin ve rekoltesinin düşmesi, Çukurova bölgesinde yıllardır tarımla geçinen üreticilerin üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirten Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, yaptığı aylık değerlendirme konuşmasında şu görüşlere yer verdi;
'Sıcak hava koşullarının öngörülenden uzun sürmesinin, tarımda sürdürülebilirliği ciddi manada tehdit ettiğini söyleyebiliriz. Maalesef, bu zor koşullar altında üreticilerimiz sadece iklimsel sorunlarla değil, aynı zamanda düşük fiyatlar ve yüksek maliyetlerle de mücadele etmek zorunda kaldılar. Birçok ürün, üretim maliyetlerinin altında fiyatlara satıldı ve bu durum, çiftçilerimizi daha da zor bir sürece soktu. Çukurova gibi bereketli topraklara sahip bir bölgede bile bu tür zorluklarla karşılaşıyor olmamız, tarım emekçilerinin sürdürülebilirlikten ne kadar uzak olduğunu bize gösteriyor. Ancak, bizler umudumuzu hep koruyarak bu günlere geldik. Önümüzdeki 2025-2027 dönemini kapsayan tarımsal üretim planlamaları, umuyoruz ki bu zorlukların geride kalacağı günlerin müjdecisi olacaktır. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından uygulanacak yeni destekleme ve teşvik programlarıyla birlikte, üreticilerimizin üzerindeki yükün bir nebze olsun hafifletileceğine inanıyoruz. Bu desteklerin, özellikle Çukurova Bölgesi'nde üretim kapasitemizi artıracağı ve tarımsal potansiyelimizi yeniden canlandıracağı beklentisi içindeyiz.'
TARIM SEKTÖRÜ SADECE BİZİM DEĞİL, TÜM ÜLKEMİZİN BEL KEMİĞİDİR
Bu süreçte bizlere düşen en büyük görev, doğru planlama yapmak ve kararlılıkla hareket etmek, çiftçilerimizin yanında durarak onların sürdürülebilirliğini desteklemektir.
Adana Ticaret Borsası olarak her zaman üreticilerimizin, üyelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu zorlu süreçte üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Tarım sektörü sadece bizim değil, tüm ülkemizin bel kemiğidir. Çukurova'nın bereketli topraklarını en verimli şekilde kullanmak, değerlendirmek ve tarımda güçlü bir geleceğe doğru ilerlemek için tüm gayretimizle çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle Adana Ticaret Borsamızın Eylül ayı Meclis toplantımızın hayırlı olmasını diliyor, hepinize teşekkür ediyor, en içten saygılarımı sunuyorum' diye konuştu.
Konuşmaların ardından ATB meclis gündem maddelerine geçildi.
Kaynak: VEDAT ZÖHRE -