Başkan Doğru, konuya ilgili açıklamasında, soyanın; yüksek ve kaliteli ham yağ verimi ve protein açısından zengin ve besleyici küspesi nedeniyle soya yağı ve yem sanayinin vazgeçilmez önemli bir hammaddesini oluşturduğunu belirtti.
Türkiye’de Soya fasulyesi üretiminin yaklaşık yüzde 80’inin Adana ve Mersin illeri ağırlıklı olmak üzere Çukurova’da gerçekleştirildiğine dikkati çekenDoğru, “Çukurova’da kışlık sebzeler ve buğdayın ardından ikinci ürün olarak da ekilebilen soya; mısır ve pamuk ekilebilen sulanabilen bölgelerde iyi bir münavebe bitkisidir. Kanatlı ve büyükbaş yemlerinde kullanılması kaçınılmaz olan soyada kendi kendimize yetebilmemiz için yerli üreticinin desteklenmesi gerekiyor” dedi.

"TMO soyayı da almalı"
Çin’in ABD’den soya ithalatını arttırmasıyla artan dünya fiyatları ve kurlardaki artışın da etkisiyle soya maliyetinin yükseldiğine vurgu yapan Doğru, şunları kaydetti:
"İthal soyaya bağımlılığı azaltmamız için acilen önlem almamız gerekiyor. Sertifikalı tohum, mazot, gübre ve prim desteğiyle ekimi teşvik edilen soyada kiloda 60 kuruş olan primlerin ve diğer alan bazlı desteklerin artırılması ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin soyayı da alım kampanyasına dahil etmesi soya üretimini arttıracaktır."

Mutlu Doğru, her yıl 2 milyon tonun üzerinde ithal soyaya 1 milyar doların üzerinde döviz ödemek yerine, yerli soya üreticisini destekleyip, daha fazla kazandırarak ekim alanlarının genişlemesini sağlamanın mümkün olduğunu sözlerine ekledi.