24 Nisan 2025

İLHAN ATIŞ NE YAPTI?

Serdar AYDIN

Çarşamba, 24 Ağustos 2011

 ""Ölenin ve gidenin ardından konuşulmaz"" düsturuna sözüm yok.

Lakin ölmenin ve gitmenin öz eleştiriden, makul tenkitten, vicdanlı yergiden kaçırılmasına da gönlüm razı değil.

Her şeyi ama her şeyi ""dozajında yapma özürlü"" bir toplum olunca bu konuda da duvara tosluyoruz tabi ki.

Engin Ardıç"ın Sabah gazetesinde Mihri Belli"nin ölümünün ardından yazdıklarını okuyanlar olmuştur.(Okumayanlara ısrarla tavsiye ederim!)

İlhan Atış"ın ardından o tarzda ve dozda yazmak değil kastım.

Yâda Yasin Türkoğlu kardeşimin www.adanahaber.com"da Sayın Atış"la ilgili yazdıkları da benim üslubuma uzak.

Her iki değerlendirmenin bir ortasının olması gerektiğini düşünüyorum.

Fikirlerimizi övgünün sıcaklığına yada sövgünün soğukluğuna teslim etmemeliyiz.

*****

Bu zaviyeden bir İlhan Atış değerlendirmesi yapacak olursak;

Sayın Atış Adanalının hafızasında ""mıh gibi çakılı kalacak"" bir fikrin, hizmetin yâda eylemin sahibi olamamıştır.

Kronikleşmiş; siyasi çekişme, işsizlik, yatırımların durması, kaldırım işgalleri, kaçak yapılaşma,  belediye hizmetlerindeki aksaklıklar, tarımsal üretimin sorunları, kaçak et, bölücü şiddet eylemleri, metro ve üniversite konularında şehrimizi geldiği günden daha ileri bir noktaya taşıyamamıştır.

Durduğu yer çoğu zaman ""devlet adamlığından"" ziyade ""siyasi kişilik"" gibi algılanmıştır. Veya en azından böyle bir ""algı kaymasına"" meydan vermiştir.

Aytaç Durak, Remzi Oğuz Yılmaz, Zihni Aldırmaz gibi isimlerle ilişkilerini iyi koordinatlayamamış görüntüsü vermiştir.

Medyada da; yakın oldukları ve uzak oldukları şeklinde anlaşılacak bir kamplaşmaya adeta yol aralamıştır.

Adana"ya gelişindeki yaklaşımları ile 2007 seçimlerinden sonraki yaklaşımları arasındaki ""açı farkı"" dikkatli gözlerden kaçmamıştır.

Dirayet ve cesaret konusunda yeterince olumlu örnek sunamamıştır.

*****

Diğer taraftan en çok bitmez-tükenmez enerjisi ile anılacaktır. Atom karınca benzetmesinin içi boş değildir.

Herkese ve herkesime yakın olma, iyi olma gayreti hep akılda kalacaktır.

Toplantı ve tören sonlarında kullandığı ""İyiki varsınız sözü"" motto olarak hep hatırlanacaktır.

Davet edildiği her törene katılma, herkesi dinleme özelliğinden dolayı kulakları çokca çınlatılacaktır.

Sabah yürüyüşleri, şık giyimi, ilgi çekici ve başarılı hitabeti, geç saatlere kadar valilikte olmasıda unutulmayanlar arasında yerini alacaktır.

Ama hepsi bu kadar.

Ne kadar zorlasak da gerçek bu.

*****

Bu açıdan merkeze alınması çok isabetli olmuştur.

Kendiside bence ""derununda yaşadığı ruhsal geriliminden"" kurtulmuştur.

Kim bilir!

Bu vesile ile bir Karadeniz türküsün de sözlerini hatırladım;

""Dereler akar gider, Taşları yıkar gider

Bu dünya bir pencere, her gelen bakar gider.""

Kader kalemi yazmaya devam ediyor.

Hiçbir makama hep kalacak gibi oturmamalı.

Hiçbir ""sürenin ve görevin"" bitmeyeceği sanılmamalı.

 

Yazarın Diğer Yazıları