KORKULU RÜYAMIZ: ELEŞTİRİLMEK

Dr.Erdal Özkan
Çarşamba, 10 Haziran 2015
Hekimlik mesleğimizde ki uygulamaların sosyal alanda ki yansımaları bugünümüzü değerlendirmek için fırsatlar sunuyor.
Bir hastalığın tüm işaretleri ortaya çıktığında onu tanımlamak çok kolaydır. Sadece birkaç işaretin olduğu dönemler de ise hastalık gizlenebilir ya da başka durumlarla karıştırılabilir. Hekim bu aşamada bilimsel metotlarla yolunu bulmaya çalışır.
Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, resmi ya da gayri resmi tüm kurumlar, bünyelerine sirayet eden hastalık belirtilerini, başlangıçta anlamakta zorlanabilirler.
Kendinden olana tolerans, kendinden olmayana infaz uygularken, yaşadığı adaletsizlik duygusu, konforunu bozsa da görmemezlikten gelebilir.
Kendini mevcut durumun omurgası ve olmazsa olmazı gördüğünde ise tevazuya çağıran sesleri duymazlıktan gelebilirler.
Tam da bu noktada kurumun yapısı bozulur ve hastalık tam olarak kendini gösterdiğinde fevaran etmeye başlanır. Aslında başlangıçta herkes iyi niyetli ve samimidir. Güya kendisi kötü değildir, kötülük ona dışardan sirayet etmiştir ve onu değiştirmiştir.
O halde bu aşamada hekimin yolunu aydınlatmak için kullandığı bilimsel metodların yerini bu toplumsal problemde ne tutacak? Bunun da cevabı özeleştiridir.
Özeleştiri sık sık çalınması gereken bir kapıdır. Bu kapıdan içeri girildiğinde birey hem kendine hem de kendini ait hissettiği topluluğa cesurca bakabilmelidir.
Siyasi parti mensupları, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve kurum mensupları yanlışı görseler bile çatışmamak adına bunu dile getirmiyorlar. Yanlışı söyleyen ise sallanan çürük bir diş gibi koparılıp atılıyor. Kendini tekrar eden, kısır döngünün kurbanı tüm yapılarda zamanla çürüyor, işlevini yitiriyor. 15 yıllık devlet memurluğumda da gördüm ki sistemi ayakta tutan yalnızca birkaç kişi. Bunların elinden, aklından, emeğinden ortaya çıkan ürünler ise çalışmayan, üretmeyen lakin medyada gözükecek fotoğrafta olmak için çırpınan emek yiyiciler tarafından sömürülüyor.
“ (Âl-i İmrân 104-) İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men'eden bir topluluk olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir” emrince hareket eden eleştirisini bu minvalde yapan mangal yürekli adamlara, hanımlara ekmek gibi su gibi ihtiyacımız var. Korkmayalım eleştirilmekten, gün özeleştiri yapma günüdür, ortaya çıkan toplumsal tabloda hepimizin katkısı var.
Yazarın Diğer Yazıları
-
25.11.2022
-
29.12.2020
-
22.06.2020
-
02.10.2018
-
10.10.2017
-
14.11.2016
-
28.08.2014
-
12.06.2014
-
30.05.2014
-
15.05.2014
-
10.04.2014
-
06.03.2014
-
12.02.2014
-
28.01.2014
-
16.01.2014
-
06.12.2013