24 Nisan 2025

KAN KOKUSU GELIYOR DAĞLARDAN

Nalan KUZU

Cumartesi, 7 Ağustos 2010

Gabar, Cudi, Munzur, Kandil, Bingöl, Tunceli, Ağrı, son olarak Hantepe…

Güzelim coğrafyamızın güzelim dağları, çiçek kokmuyor artık, kan kokusu geliyor dağlardan…

İkiye bölünmüş çocuklar askercilik oynarken, sanki bilgisayar oyunu seyreder gibi internete düşen görüntüler izliyoruz…

Dakikalarca süren çatışmaları, ölenleri,  kalleşçe öldürenleri, kaçanları, kanlar içinde yığılanları, yardıma koşacak kimseciklerin olmadığı için ıssız dağlarda Hak"ka kavuşanları…

Bütün bunlar değme Amerikan filmi sahnelerine taş çıkartırcasına, kanlı, canlı, figüransız, saçma; film olsa  "bu kadar da olmaz" dedirtecek türden ve saniye saniye iznecek kadar gerçek!

GERÇEK!

"Emanetime hiyanet ettiniz" diyen bir annenin feryatlarıyla kapanıyor sahne!

Eyvah ki ne Eyvah…

Hani bir "üç maymun" söylemi vardı: görmedim, duymadım, bilmiyorum.

Görmemiş olmayı isterdim heronları, askerleri ve terörist saldırıları yapan hainleri…

Boğazımda düğüm düğüm acı…

Kurşun seslerini ve ağıtları duymamış olmayı dilerdim ve o zaman belki bilirdim, şu an bilmediğim gerçeğin sahte, kanlı ve gizemli yüzünü!

Birileri çıksın, kocaman bir yürekle söylesin, neler oluyor?

Mühimmatsız mı kaldı ordu; onun için mi yardıma koşamıyor?

Hainler mi var? Öyleyse "içimizde çürük elmalar var" demek ve onları ayıklamak bu kadar mı zor?

Ordu"nun itibarı zayıflatılıyorsa ve gördüklerimizin hepsi büyük bir oyunsa, neden birileri çıkıpta "bu bir oyun, kandırılıyorsunuz, işin aslı öyle değil, böyle" demiyor!

 

 

Yazarın Diğer Yazıları