Adana Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Türk milleti için şehitliğin özel bir mertebe olduğunu belirterek, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır, ilkesini benimseten değerli ailelerimize şükranlarımı sunuyorum” dedi.

 

Türk Polis Teşkilatı’nın 173. kuruluş yıldönümü, Adana’da çeşitli etkinliklerle kutlandı. ‘Polis Haftası’ kutlamaları kapsamında şehit aileleri ve gaziler onuruna, Adana Polis Evi’nde bir yemek verildi. 

 

Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın da katıldığı etkinlikte konuşan Adana Emniyet Müdürü Selami Yıldız, teşkilat olarak milletin huzur ve güvenliği için her türlü zorlu şartlara göğüs gerdiğini anlattı. 

 

Yıldız, "Onlar, Sultan Alparslan’ın ordusunda Malazgirt’te birer Hamza oldular. Onlar, Kosova’da şehit Murat Hüdavendigar oldular. Onlar, büyük fetihte Ulubatlı Hasan oldular. Onlar, Çanakkale’de 15’liler oldular. Onlar, Kut’ül Amare’de, Yemen’de, Galiçya’da isimsizler oldular. Onlar, Sarıkamış’ta kar çiçekleri, Diyarbakır’da Gaffar Okkan, İzmir’de Fethi Sekin, Yalçın Paluk, Salim Bilgen, İbrahim Derinder, Metin Badak oldular. Her biri şehadete Hz. Hamza’nın iradesiyle koştular. Yine emperyalizm ve onların yerli işbirlikçilerine karşı 15 Temmuz’da Fetullahçı hain darbe ve terör girişimine karşı, şehadete koşan erler oldular. Onlar, namaz bitiminde ‘Yakma ya Yarabbi’ diyerek, Allah’a müracaatta bulunan Mehmet-Ahmet Oruç oldular. Onlar Yunus Uğur oldular. Ömer Halisdemir oldular. Bu milletin evlatları, bizlere şehadette örnek oldu" ifadelerini kullandı. 

 

Bugün şehit ve gazilere çok şey borçlu olduklarını kaydeden Yıldız, şair Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şehitleri için kaleme aldığı; ‘Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor tevhidi. Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ dizelerini hatırlatarak; “Bize Bedr örneği vererek, millete şahadet timsali olan bu erler ve onları yetiştiren değerli ailelerine şükranlarımızı sunuyoruz. Onların hakkını asla ödeyemeyiz" diye konuştu. 

 

Yıldız, 15 Temmuz’daki ‘kanlı darbe girişiminin yaşandığı gece insanların süs havuzlarında abdest alıp, şehadete koştuğunu hatırlatarak, Erol Olçak, Mahir Ayabak, Abdullah Tayip Olçak’ı da andı. Yıldız, “Eşini, evladını, kardeşini şehit verenler var bu şehirde. Onlara minnet borçluyuz. Şahadet şerbeti içenler, Asım'ın nesli" dedi. 

 

Yıldız, şöyle devam etti: 

"Cenabı Allah, kutsal kitabında; ‘Allah katında öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Onlar diridirler, fakat siz bunları bilemezsiniz’ diyor. Onlar, Cenabı Hak katında rızıklanıyorlar. Biz, ona iman ettik ve şehitlik bu millet için o yüzden çok özel. ‘Yeniden dünyaya gelse yine şehit olmak ister’ diyor kutlu Nebi. Onun için bu milletin şehitleri elbet olacak. Kıymetli gazileri de olacak. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır, ilkesini benimseten değerli ailelerimize şükranlarımı sunuyorum."