Kurtulmuş, bir dizi ziyaret gerçekleştirmek ve toplantılara katılmak için geldiği Adana’da basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu. 

Burada yaptığı açıklamada Suudi gazeteci Cemal Kaşıkcı cinayetine değinen Kurtulmuş, “Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na 2 Ekim’de girdikten sonra bir daha çıkmamasının ardından gelen bilgiler, bulgularla birlikte bu meselenin planlı, ürkütücü ve vahşice bir cinayet olduğunu ortaya koyuyor. Henüz cesede ulaşılamadığı için Suudi yönetiminin açık itirafı, olayların, bilgilerin, bulguların üst üste konulması ile tablo son derece açıktır. İstanbul gibi bir şehirde, bir ülkenin kendi egemenlik toprakları kabul edilen bir yerde son derece vahşi bir cinayet işlenmiştir" dedi. 

"Uluslararası camianın mahkumu olur" 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorduğu soruların hala cevaplandırılması gereken sorular olduğunu belirten Kurtulmuş, "Suudi Arabistan yönetimi, bu soruların cevaplanması için işbirliğini arttırmaz, şeffaf olmazsa, uluslararası camianın mahkumu olacaktır. Mesele sadece birkaç kişinin işlediği cinayetten ibaret değildir. Tesadüfen olmadığı da biliniyor. O zaman bu sorular arasında herhalde en önemli soru ‘buradaki cinayeti işleyen ekip kim ya da kimler talimat verdi’ sorusudur. Bu sorunun açıkça ortaya konması ve Suudi Arabistan’da tutulan 18 şüphelinin olay yeri olan Türkiye’ye getirilerek, yargılanmalarının burada gerçekleştirilmesi gereklidir” diye konuştu. 

Suudi Kralının, ‘Hadim-ül Harameyn’ sıfatı 
Viyana Sözleşmesi’ndeki hükümler gereği olaya yeterince müdahale edilemediğini ve bu tip olaylarda hukuksuzlukların ortadan kaldırılması için bu hükümlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kurtulmuş, “Suudi Kralının, Mekke ve Medine’nin hizmetkarı anlamına gelen ‘Hadim-ül Harameyn’ sıfatı, kendisine çok büyük bir sorumluluk da veriyor. Kaşıkcı cinayeti ile birlikte yabancı bir ülkede, Suudi Arabistan toprakları olarak sayılan bir bölgede bu cinayetin işlenmiş olması, tüm İslam aleminin gözbebeği olan Mekke ve Medine’nin ve oraya hac vazifelerini yerine getirmek üzere giden hacılarımızın da emniyetiyle ilgili vicdani bir rahatsızlık ortaya çıkarmıştır. Bu sıfat önemli ve elde edilebilecek en önemli sıfattır. Bu sıfatı gölgelememek için Suudi Arabistan yönetimi olayın aydınlatılmasında yardımcı olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. 

"Türkiye’nin takınacağı tavrı test ettiler" 
Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz aramalarıyla ilgili Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin gösterdiği tavra yönelik eleştirilerde bulunan Kurtulmuş, “Burada Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin durumu, oldu bittiye getirerek Türkiye’nin Akdeniz’deki sismik aramalarını engellemesi, uluslararası hukuka aykırıdır. Rum tarafı herhalde bir deneme yaparak, Türkiye’nin takınabileceği tavrı test etmiştir. Bu engellemelere karşı koyduğumuz tavır açık ve nettir. Türkiye Cumhuriyeti ne kendisinin ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Akdeniz’deki haklarını asla başkalarına çiğnetmeyecek, ortaya çıkabilecek tüm engelleri kaldırabilecek güçtedir” şeklinde konuştu. 

AK Parti MHP dayanışması sürecek 
Yaklaşan yerel seçimlere ve Cumhur İttifakı’na yönelik de açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, Türkiye’nin tüm şehirlerinin ve ilçelerin AK Parti belediyeciliğiyle buluşmasını ümit ettiklerini söyledi. 

Cumhur İttifakının masa başında sağlanmış bir ittifak olmadığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti: 
"Cumhur İttifakı, 15 Temmuz gecesi meydanlarda darbeye karşı direniş esnasında oluşmaya başlamış olan önemli bir ittifaktır. Dolayısıyla bu ittifakı af konusu, emeklilik konusu gibi münferit konulardan ayrı tutmaya özen gösteriyoruz. Cumhur İttifakı Türkiye’nin temel meselelerinde AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi arasında başlamış olan bu dayanışma devam edecektir diye ümit ediyoruz” diye konuştu. 

Hayme Ana Kına Konağı’nda gerçekleştirilen “Basın Buluşması” toplantısına, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Adana Milletvekilleri Abdullah Doğru, Ahmet Zembilci ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ve AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni'de katıldı.